“Big Brother is Watching Blockchain”: Blockchain Gözetim Pazarı

“Big Brother is Watching Blockchain”: Blockchain Gözetim Pazarı

Bitcoin, bugün üzerine geliştirildiği blockchain teknolojisi ile bir değer ifade ediyor. Aynı zamanda blockchain teknolojilerinin kripto para birimleri dışında ödeme sistemleri, bankacılık, iletişim, ulaşım, tapu, noterlik, hukuk gibi birçok alanda kullanılabileceğine ilişkin potansiyeli de finansal bir varlık olarak Bitcoin ile anlaşılmış ve benimsenmiştir. Bu yönüyle Bitcoin ve blockchain teknolojilerinin gelişimi arasında birbirini destekleyen karşılıklı güçlü bir ilişki mevcuttur.

Arkasında hiçbir kurum, kuruluş ve kişinin olmadığı arzı 21 milyon ile sınırlı dijital bir varlığın bugün yaklaşık 9.500 dolar piyasa değeri ile 171 milyar dolar piyasa hacmine ulaşmasının arkasında blockchain teknolojisinin sunduğu bazı özelliklerin ise özel bir yeri var. Bu özellikler Bitcoin için ödeme ve değer transferi olarak kullanım alanları oluşturmuş ve Bitcoin’in işlem hacmini artırarak değerlemesinde pozitif yönlü etki yapmıştır. Bitcoin’in bugünkü değerine ulaşmasında blockchain teknolojisinin en önemli özelliklerinden bir tanesi gizliliktir.

Bugün bir Bitcoin hesabı oluşturmanız için e-posta adresiniz dahil hiçbir kişisel bilgi kullanmanıza gerek yoktur. Bir gereklilikten ziyade kullandığınız uygulama üçüncü parti bir depolama, ödeme ya da ticaret uygulaması değilse kişisel Bitcoin hesabınızı / cüzdanınızı oluştururken hiçbir veri talep edilmez. Bitcoin blockchain ağı ile senkronize bir cüzdan uygulaması indirdiğinizde bu uygulama üzerinde saniyeler içerisinde hiçbir ek veriye ihtiyaç duymaksızın sayısız yeni Bitcoin adresi oluşturabilirsiniz. Bununla birlikte blockchain ağı oluşturduğunuz Bitcoin adresleri ve gerçekleştirdiğiniz Bitcoin işlemleri ile IP (Internet Protocol) adresi eşleştirmesi yapılmasına izin vermez.

Bitcoin blockchain ağının sunduğu bu fırsatlar Bitcoin ana ağının 2009 Ocak ayında hayata geçirilmesinden kısa bir süre sonra suçluların dikkatini çekmiştir. IP verisini gizleyerek kullanıcılar için ek gizlilik katmanları sağlayan Tor tarayıcı ile erişilen, diğer tarayıcılar tarafından indekslenmeyen web sitelerini içeren, Derin İnternet (Deep Web) olarak adlandırılan ağ üzerinde yer alan, uyuşturucu yapımında kullanılan hammaddeler, her türlü uyuşturucu madde ve çeşitli silahlar dahil çok sayıda illegal malın satıldığı DarkNet pazarları olarak adlandırılan pazarlarda suçlular Bitcoin’i gizliliklerini artırıcı bir araç olarak ödeme standardı olarak kullanmaya başlamışlardır.

Bitcoin’in en yoğun kullanıldığı DarkNet pazarlarından bir tanesi Ross Ulbricht’in ABD’de yargılanması sürecinde ve Ulbricht’e verilen cezaya karşı protesto ve kampanyalar ile sık gündeme gelen Silk Road pazarıdır. Silk Road, Deep Web üzerinde faaliyet gösteren, günlük işlem hacmi milyon dolarları bulan, uyuşturucu ağırlıklı birçok illegal malın alıcı ve satıcısının gizliliğe son derece dikkat edilerek buluşturulduğu ve ödeme aracı olarak Bitcoin’in tercih edildiği bir DarkNet pazarıdır.

Silk Road, 2011 yılında kurulmuş ve Ekim 2013 tarihinde FBI operasyonu ile kapatılmıştır. Yöneticisi Ross Ulbricht yargılanarak müebbet hapisle cezalandırılmıştır. FBI operasyonunda Silk Road hesaplarından ve Ross Ulbricht’in kişisel hesaplarından toplamda 173.991 BTC ele geçirilmiştir. 20 Haziran 2020 itibariyle yaklaşık piyasa değeri 1.635.515.400 USD’dir. FBI, Silk Road’ın aktif olduğu dönemde site içinde illegal satışlardan 9.5 milyondan fazla BTC, komisyonlardan 600 binden fazla BTC geliri elde edildiğini deklare etmiştir.[1] 

2010 yılında kurulan, ilk Bitcoin borsası olma özelliğine sahip ve Bitcoin’in benimsenmesinde ve gelişiminde önemli bir yeri olan Mt. Gox borsası ile Silk Road ilişkisi de FBI tarafından yakından takip edilmiş, zaman zaman bu konuda çeşitli spekülasyonlar dile getirilmiştir. Kuruluşundan dört yıl sonra tüm Bitcoin işlemlerinin yaklaşık %70’inin gerçekleştiği Borsa şüpheli bir siber saldırı / hack sonrası iflas etmiştir.

Bu makalenin amacı Bitcoin’i kriminalize etmek değildir. Bitcoin bir suç aracı da değildir. Ancak henüz düzenlenmemiş ve takibi oldukça zor bir varlığın suçlular için sunduğu avantajlar Bitcoin’in hacim kazanması ve pozitif değerlenmesi üzerinde oldukça etkili olmuştur. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli özellik blockchain ağının sağladığı gizliliktir. Bununla birlikte Bitcoin blockchain ağında gerçekleşen işlemler ve işlem miktarları şeffaf bir şekilde konsensus mekanizmasının bir gereği olarak Bitcoin blockchain ağına duyurulmakta ve anlık takip edilebilmektedir. Dolayısıyla Bitcoin blockchain ağı yüzde yüz gizlilik sağlamaz. KYC / AML (Know Your Customer / AntiMoney Laundering) olarak adlandırılan müşterini tanı ve kara para aklama ile mücadele prosedürleri aracılığıyla kullanılan üçüncü parti uygulamalar, adresler ile gerçek kişiler arasında bağlantı kurulmasını sağlayabilir.

Bitcoin’in ve sonrasında geliştirilen Bitcoin türevi altcoinlerin (Alternative to Bitcoin) illegal faaliyetlerde kullanılması ve bu varlıkların düzenlenerek vergilendirilmesi gibi gelişmeler kamu otoritelerini harekete geçirmiştir. Farklı ülkelerin kolluk kuvvetleri ve istihbarat birimleri Bitcoin işlemlerin takibi için uygulamalar geliştirme, üniversitelere ve özel şirketlere bu konuda araştırmalar yapmaları için fon ayırma ve teşvik çalışmalarına başlamışlardır. Dublin Üniversitesi, FBI 2011 yılı gibi erken bir dönemde Bitcoin’in illegal aktivitelerde kullanımı ve illegal işlemlerin takibine ilişkin çalışmalar yapmaya başlamışlardır.[2][3]

Bugün itibariyle kripto para piyasasına ilişkin bilgiler ve istatistiklerin yer aldığı coinmarketcap.com alan adlı sitede kayıtlı 5.500’ün üzerinde kripto para mevcuttur. Bu kripto paralar ya kendi ana ağı üzerinde akıllı sözleşmelerin geliştirilmesine müsaade eden blockchain ağlarında ya da kendi özel blockchain ağlarında hizmet vermektedir. Yine coinmarketcap.com verilerine göre kripto para piyasasının mevcut büyüklüğü 264.067.987.936 USD’dir. Bugün itibariyle kripto para işlemlerinin, blockchain ağlarının takibi, işlemlerin profillendirilmesi konuları yalnızca illegal işlemler ve vergilendirme gibi yasal konular açısından kamu otoritelerinin ilgilendiği bir konu değil aynı zamanda kar amaçlı özel sektör kuruluşlarını da yatırımcılar ve yatırımlar açısından yakından ilgilendiren bir konudur.

Coinbase, kurucuları arasında otoriter hükümetlere gözetleme yazılımları (casus yazılımlar) satmakla gündeme gelen İtalya merkezli Hacking Team şirketinin eski üyelerinin de bulunduğu Neutrino isimli blockchain analiz şirketini Şubat 2019’da satın almıştı. En büyük kripto para borsalarından biri olan Coinbase’in Neutrino’yu satın alması kripto para topluluğu tarafından sert eleştirilerle karşılandı ve Coinbase Mart 2019 tarihinde Hacking Team ilişkili üyelerle yollarını ayırdığını bir blog yazısı ile duyurdu. 

Neutrino ile ilişkili Coinbase’in kripto para topluluğundan sert eleştiriler almasına neden olan bir diğer gelişme geçtiğimiz günlerde yaşandı. Coinbase, tartışmalı satın alma işleminden sonra Neutrino’nun ismini Coinbase Analytics olarak değiştirmişti. Dijital varlık araştırma platformu Block tarafından yayımlanan belgelerde Coinbase Analytics’in ABD Uyuşturucu ile Mücadele Birimi (DEA) ve Gelir İdaresi (IRS) için ürün ve hizmet sağladığına ilişkin bilgiler yer alıyordu.[4] Coinbase’in ve ABD devlet kurumlarının blockchain analizi ürün ve hizmetlerine ilgisi yukarıda verilen bilgiler ile birlikte düşünüldüğünde şaşırtıcı değil. 

Bir diğer önemli blockchain analiz şirketi, küresel ekonomi için daha fazla şeffaflık mottosuyla faaliyet gösteren iş dünyasına, bankalara ve hükümetlere hizmet veren Chainalysis’dir. Geçtiğimiz günlerde Chainalysis, gizlilik odaklı kripto para birimleri Zcash (ZEC) ve Dash (DASH) blockchain ağlarınının takibi için de hizmet vereceğini duyurdu.[5]

Gizlilik odaklı kripto para birimleri işlem adreslerini kullanıcının isteğine göre maskeleyebiliyor. Bu durum ikinci seviye bir gizlilik ve güvenlik sağlıyor. Bununla birlikte Chainalysis, gizlilik odaklı Zcash ve Dash işlemlerinin %99’unun takip edilebileceği bilgisini de müşterileri ile paylaştı. Bu oldukça yüksek bir rakam olmakla birlikte bu durum söz konusu varlıkların daha çok kripto para borsalarında olmasından ve kullanıcıların ya gizlilik özelliğini bilmemesinden ya da kasıtlı olarak kullanmamasından kaynaklanıyor.

Soruşturma birimleri için de ürün ve hizmetler sunan Chainalysis’in bu açıklamasının özel sektörün yanı sıra, belirtilen varlıkların kara para aklama, vergi kaçırma ve illegal mal ticareti gibi alanlarda kullanılmasına ilişkin hükümetlerin / kolluk birimlerinin dikkatini çekmeye yönelik bir girişim olduğu söylenebilir.

Blockchain gözetim pazarı hem kamu otoritelerinin hem de özel sektörün artan ilgisi ile hızlı bir şekilde büyüyor ve her geçen gün blockchain analiz / gözetim sektörünün paydaşlarının sayısı artıyor. Henüz dünya genelinde kripto paralar ve ilgili sektörlerin, varlıkların yeterince düzenlenmemiş olmasından dolayı bu alanda düzenlenmeye muhtaç bir gelişim gösteriyor. 

Kişisel verilerin gizliliğinin öneminin internet teknolojileri ile birlikte daha iyi anlaşıldığı ve kişisel verilerin çeşitli yasal düzenlemelerle korunmaya çalışıldığı günümüzde kontrolsüz büyüyen ve sınırlarını bilmediğimiz blockchain gözetim faaliyetlerinin boyutlarının nerelere vuracağı ve bu sektörün nasıl düzenleneceği önemli bir soru olarak önümüzde duruyor. Bununla birlikte blockchain analizi ve gözetimi, kripto para ve blockchain sektörü için büyüme potansiyeli yüksek yeni bir yatırım alanı olarak öne çıkıyor.


[1] https://archives.fbi.gov/archives/newyork/press-releases/2013/manhattan-u.s.-attorney-announces-seizure-of-additional-28-million-worth-of-bitcoins-belonging-to-ross-william-ulbricht-alleged-owner-and-operator-of-silk-road-website

[2] https://www.wired.com/images_blogs/threatlevel/2012/05/Bitcoin-FBI.pdfhttps://www.wired.com/images_blogs/threatlevel/2012/05/Bitcoin-FBI.pdf

[3] https://arxiv.org/abs/1107.4524 

[4] https://www.theblockcrypto.com/post/67551/coinbase-irs-dea-analytics-neutrino

[5] https://blog.chainalysis.com/reports/introducing-chainalysis-investigation-compliance-support-dash-zcash

Bu yazı ilk olarak 22 Haziran 2020’de Blockchain Türkiye‘de yayımlanmıştır.

Share This