Düzenlemeler, Kriptoparalar, Kriptopara Borsaları ve Güven
Geçtiğimiz haftalarda yerli bir kriptopara borsası kullanıcılarının varlıklarını çekmekte zorluk yaşadığına ilişkin çok sayıda şikayet sosyal medyada kullanıcılar tarafından gündeme getirildi sonra aynı platformda normal şartlarda hızlı bir şekilde kapanması gereken yüksek arbitraj oranlarının uzun sayılabilecek sürelerde devam ettiği görüldü. Ciddi bir problem olduğu açıktı nitekim önce borsanın birkaç saatlik bakıma girdiği duyuruldu, sonrasında sosyal medya üzerinden kafaları karıştıran yeni yatırımcı, devir işlemleri ve bu işlemler için platformun birkaç gün daha kapalı kalacağına dair yeni bir açıklama yapıldı.
Bu gelişmeler üzerine çok sayıda kullanıcı avukatları aracılığıyla kriptopara borsası hakkında suç duyurusunda bulundu. Konu ülke gündemine taşındı ve bahse konu kriptopara borsa platformunun kurucusunun yukarıda bahsedilen açıklamadan hemen önce yurtdışına çıktığı bilgisi kamuoyuna yansıdı. Bu gelişmeleri bahse konu borsanın geçtiğimiz gün yaptığı son açıklama takip etti. Bu açıklamada, ilk açıklamada yer alan yatırımcı görüşmelerine ek olarak, siber saldırı ya da teknik bir problem olarak değerlendirilebilecek kullanıcıların borsa hesaplarında bazı şüpheli durumların olduğundan bahsediliyordu. Ayrıca bahse konu borsanın CEO’sunun yazdığı ve kısa bir süre site ana sayfasına konulduğu iddia edilen bir mektupta da borsanın daha önce bir siber saldırı geçirdiği ve sonrasında operasyonlarını yürütemez hale geldiğine ilişkin iddialar kamuoyuna yansıdı.
Yukarıda kısaca özetlenen konu halihazırda Türkiye gündeminde ve her geçen gün konu ile ilgili yeni bir detay kamuoyuna yansıyor. Bu platformda varlıkları bulunan kullanıcılar haliyle dolandırıldığını düşünüyor ve telaş içerisindeler.
Bu gelişme doğal olarak kriptoparaları ve kriptopara hizmet sağlayıcıları da tartışmaya açtı ve halihazırda girilen düzenleme fazını hızlandırma ve daha sıkı düzenlemelerin önünü açma potansiyeli de taşıyor.
Kriptoparalar ve Kriptopara Hizmet Sağlayıcılar
Düzenleme tartışmalarına geçmeden önce en başta kriptoparaları ve kriptopara hizmet sağlayıcıları birbirinden ayırmamız gerekiyor.
Kriptoparalar, sunduğu merkeziyetsiz, blokzincir, dağıtık defter tabanlı işlem altyapısı ile “güven” konseptini finansal teknolojiler anlamında bambaşka bir boyuta taşıdı.
Bitcoin, bize kriptografinin kullanıldığı işlem protokolleri ve merkeziyetsiz bir veritabanı üzerinde tutulan kayıtlar aracılığıyla daha hızlı, güvenli ve ekonomik bir finansal işlem deneyimi sundu. Ve tüm bu deneyimleri aracının ve merkezi bir yapının olmadığı dağıtık bir ağ aracılığıyla sundu. Bu şüphesiz devrim niteliğinde bir gelişmeydi. Merkezi bir otorite tarafından manipüle edilemeyen, kullanıcıların varlıkları üzerinde geleneksel finansal araçlara nazaran kontrollerinin çok daha yüksek olduğu, çok daha öngörülebilir bir finansal işlem deneyiminden bahsediyoruz.
Bitcoin’i birlikte çalışabilir “akıllı sözleşme” platformları, daha kompleks finansal işlemlere izin veren ve son derece özgün finansal araçların geliştirildiği DeFi (Decentralized Finance) protokolleri ve reel dünya varlıklarının, dijital varlıkların, hak ve mülkiyetin blokzincir üzerine taşındığı NFT (Non Fungible Token)’ler takip etti.
Peki kriptopara hizmet sağlayıcılar nedir?
Kriptopara hizmet sağlayıcılar ifadesi, Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından “kripto varlık hizmet sağlayıcı” olarak nitelendirilen ve kriptopara borsaları, cüzdan (saklama) hizmetleri, transfer hizmetleri, ödeme hizmetleri gibi kriptopara ilişkili hizmet sunan tüm hizmet sağlayıcıları kapsamaktadır. Bu hizmet sağlayıcılar doğal olarak kişi veya kişiler tarafından yönetilen merkezi kurumlardır ve istismara açıktır. Nitekim çok sayıda kriptopara hizmet sağlayıcısı şimdiye kadar kullanıcılarını, siber saldırılar ve dolandırıcılık başta olmak üzere çeşitli gerekçelerle ciddi zararlara uğratmıştır. Sayısı hiç az olmayan bu mağduriyetlerin önemli bir nedeni henüz ne kriptoparaların ne de kripto varlık hizmet sağlayıcıların dünya genelinde ya hiç düzenlenmemiş ya da çok sınırlı düzenlenmiş olmasıdır.
Tekrar kriptoparalara dönecek olursak kriptoparaları da ikiye ayırmak gerekiyor; merkezi kriptoparalar, ben bunları kriptopara hizmet sağlayıcı olarak değerlendiriyorum ve merkeziyetsiz kriptoparalar. Bu noktada blokzincir, dağıtık defter teknolojisi tabanlı “kriptoparalar” zaten merkeziyetsiz değil mi sorusu akıllara gelebilir. Kriptoparaların hem dağıtımı (arzının ne kadarının geliştiricilerde olduğu, ne kadarının dolaşımda olduğu, hangi süre ile ne kadar ve ne şekilde coin/token piyasaya sürüldüğü, ilgili kriptoparayı tutan adresler arasındaki varlık dağılımı vs.) hem teknik mimarisi hem de doğrulayıcılarının, madencilerinin, düğümlerinin sayısı ve coğrafi dağılımı gibi özellikleri itibariyle bahse konu varlıklar için bir merkeziyetsizlik seviyesi takdir edilebilir. Merkeziyetsizlik arttıkça “güven” de artacaktır. Daha doğrusu üçüncü partilere güven ihtiyacı merkeziyetsizlik ölçüsünde ortadan kalkacaktır.
Kriptopara piyasasında istismara açık yapıların daha çok merkezi yapılar olduğunu görüyoruz. Bu durum yukarıda anlatıldığı üzere hem (merkezi) kriptoparalar hem de kriptopara hizmet sağlayıcılar açısından geçerli bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla gelişim aşamasında olan kriptopara ekosisteminin mevcut durumu kötüye kullanılarak dolandırıcılık, siber saldırılar, piyasa manipülasyonu gibi girişimlerle yatırımcıların ciddi zararlara uğradığını görüyoruz.
Burada blokzincir, dağıtık defter tabanlı kripto varlıkları ve sunduğu çözümleri piyasayı istismar eden kötü niyetli aktörlerden ayırma gerekliliği ortaya çıkıyor. Basit bir örnekle açıklamak gerekirse bir bıçak ya da ateş insanlar için birçok fayda sağlarken bu araçlar insanlara ciddi anlamda zarar verecek şekilde üçüncü kişiler tarafından kullanılabilir. Dolayısıyla böyle bir durum ve olasılık üzerinden bu araçların yasaklanması akıl dışı olacaktır.
Kriptoparalar Neden Risklidir, Neden Bilinçli Olmak Gerekiyor?
Kriptoparalar, blokzincir teknolojileri devrimsel teknolojiler olmakla birlikte kriptopara piyasası halihazırda önemli riskler içeriyor. Başlıca riskleri şöyle sıralayabiliriz;
- Kriptopara hizmet sağlayıcıların (yukarıda ifade edilen “merkezi” kriptoparalar dahil) dünya genelinde ya hiç düzenlenmemiş ya da çok sınırlı düzenlenmiş olması,
- Blokzincir teknolojisinin sunduğu teknik kolaylıklar nedeniyle kullanıcıların küresel olarak dünyanın farklı bölgelerinde farklı hizmet sağlayıcıları kullanarak kolaylıkla kriptopara ticareti yapabilmesi ancak bu işlem platformlarının çoğunun genel anlamda düzenlemelerin çok esnek olduğu ada ülkelerinde yer alması, off-shore bir şirket altında hizmet sunulması,-
- Kriptoparaların henüz oldukça yeni varlıklar olarak kurumsallaşma düzeyinin, benimsenme oranının düşük olması, yatay dağılımının çok sınırlı gerçekleşmiş olması ve manipülasyona açık olması gibi nedenlerle volatilitenin yüksek olması,
Yukarıda ifade edilen kriptopara piyasasının mevcut durumunun ve kriptoparaların teknolojisi itibariyle sunduğu bazı kolaylıkların illegal kullanıma müsait olması (bu gerçek bir risk olmakla birlikte sıkça veriye dayanmaksızın abartılan bir risktir).
Kriptopara yatırımcılarının bu risklerin farkında olarak yatırım yaptıkları kripto varlıklar ve kullandıkları kriptopara hizmet sağlayıcılar konusunda dikkatli olmaları gerekiyor.
Sonuç
Geçtiğimiz aylarda kriptopara düzenlemeleri ile ilgili yetkililer tarafından illegal işlemler, operasyonel riskler ve volatilite gibi gerekçelerle kaygı temelinde arka arkaya açıklamalar yapıldı. Kriptopara borsalarının SPK onaylı olarak 100 milyon TL teminat karşılığı hizmet verebileceğine ilişkin düzenlemelere dair bazı iddialar gündeme geldi ve TCMB kriptoparaların ödemelerde kullanılmamasına ilişkin kriptoparaları sınırlayıcı bir yönetmelik çıkardı. Tüm bu gelişmelerin üzerine geçtiğimiz günlerde kayda değer bir kullanıcı sayısı olan yerli bir kriptopara borsası şüpheli bir şekilde web sitesini erişime kapattı ve arka arkaya kullanıcıları telaşa sevk eden gelişmeler, açıklamalar kamuoyuna yansıdı. Adli birimler ve düzenleyici birimler konuyu yakından takip ediyor.
Kriptopara piyasası için dünya genelinde düzenleme fazına girdiğimiz şu günlerde, ekosistem ve girişimler adına ülkemizde daha esnek düzenlemeler beklerken TCMB yönetmeliği ile kriptopara piyasasının kaygı ve risk temelinde sıkı bir şekilde düzenlenmek istendiğini gördük. Daha yönetmelikle ilgili tartışmalar sürerken dramatik bir borsa olayı ile karşı karşıya kaldık ve düzenleme talebi geniş bir kesim tarafından daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.
Benzer mağduriyetler, olaylar yaşanmaması adına kriptopara hizmet sağlayıcıların düzenlenmesi gerekiyor. Bu düzenleme, lisans şartı getirilmesi ve düzenli olarak bahse konu platformların denetlenmesi şeklinde olabilir. Ancak bu düzenlemelerin dramatik bazı olaylardan hareketle kriptopara piyasasının gelişimini ve girişimleri engelleyici nitelikte olmaması önem arz ediyor.
Nihai olarak kriptoparalar düzenlenirken merkezi yapıların (kripto varlık hizmet sağlayıcılar, merkezi kriptoparalar) ve merkeziyetsiz yapıların (önemli ölçüde merkeziyetsiz kriptoparalar, DeFi protokolleri) ayrı ele alınması gerektiğini düşünüyorum.
İnsanlar bıçak ve ateş gibi araçları sunduğu fırsatlar ve gelişimlerine sunduğu katkı ölçüsünde kullanmakta özgür olmalı ancak bu araçları diğer insanlara zarar vermek için kullanmamaları için gerekli cezai yaptırımların da caydırıcı nitelikte olması gerekiyor. Burada özgürlük ve sorumluluklar arasında bireylerin lehine bir denge kurulmasını ümit ediyorum.
Bu yazı ilk olarak Mayıs 2021 tarihinde BTCHaber‘de yayımlanmıştır.