Ripple vs. SEC Davasında Neler Oluyor?
XRP kriptopara biriminin birçok kriptopara borsasından liste dışı edilmesine neden olan ve XRP değerinde ciddi bir düşüşe neden olarak birçok yatırımcıyı zarara uğratan, kriptopara piyasası üzerinde de olumsuz bazı sonuçlara yol açan, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu, SEC tarafından Ripple şirketine açılan davada geçtiğimiz günlerde önemli gelişmeler oldu.
Ne Olmuştu?
SEC, 22 Aralık 2020 tarihinde Ripple ve iki yöneticisi Brad Garlinghouse ve Chris Larsen hakkında yasa dışı (kayıt dışı) menkul kıymet satışı gerekçesiyle dava açtı. Bu dava temelde, Ripple tarafından piyasaya sürülen XRP kriptopara biriminin özellikleri itibariyle menkul kıymet niteliği taşıdığı ve Ripple şirketinin ve yöneticilerinin yaklaşık 1.4 milyar Dolar değerinde (14.6 milyar XRP) yasa dışı, kayıt dışı menkul kıymet satışı ile gelir elde ettiği, zenginleştiği iddialarına dayanıyordu.
Dava dosyasında, yasadışı menkul kıymet satışlarından önce fiyatların bilinçli bir şekilde yapay olarak şişirildiği ve yeterli hacim oluştuğunda satış yapıldığı iddialarına da yer veriliyordu. Piyasa manipülasyonu olarak nitelendirilebilecek bu iddialar her ne kadar dava dosyasında yer alsa da ispatı oldukça zor olduğundan şimdiye kadar dava çerçevesinde ciddi anlamda gündeme gelmedi ve tartışılmadı.
Ön Duruşmada Ne Oldu?
SEC tarafından Ripple şirketine karşı açılan davanın 22 Şubat 2021 tarihinde gerçekleşen ön duruşması, bir uzlaşma ihtimalinin olup olmadığının anlaşılması açısından XRP yatırımcıları için oldukça önemliydi. Ön duruşmada, taraflar beklendiği gibi iddialarına ve savunmalarına ilişkin argümanlarını ve argümanlarının yasal dayanaklarını sunup önemli başka bir gelişme olmazken ön duruşma öncesi taraflarca mahkemeye sunulan ortak belgede eski SEC yönetimi ile yapıldığı vurgulanan uzlaşma görüşmelerinin sonuçsuz kaldığı bilgisine yer verildi.
Ön duruşma öncesi uzlaşma başta olmak üzere Ripple lehine olumlu bir gelişme olması ihtimaline karşı XRP’nin değerinde artış yaşansa da ön duruşma sonrası XRP fiyatında bir geri çekilme oldu. Dolayısıyla Ripple vs. SEC davası ile XRP fiyatı arasında önemli bir korelasyon oluşmuş durumda ve bu nedenle yatırımcılar dava sürecini yakından takip ediyor.
İlk Savunmalar
Garlinghouse ve Larsen’in davanın reddine ilişkin talepte bulunmaları bekleniyordu. Garlinghouse ve Larsen’in avukatı savunmaların mahkemeye sunulması sürecinde yasadışı menkul kıymet satışı ile ilgili müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddini istedi. Red isteminin ana başlıklarını esasa ilişkin delillerin yetersizliği yani yasadışı menkul kıymet satışına ilişkin Garlinghouse ve Larsen’in bilerek ilgili yasayı ihlal ettiğine dair dosyada yeterli, makul delillerin olmaması ve usule ilişkin zamanaşımı gibi konular oluşturuyor. 12 Nisan tarihine kadar sanıklara savunmalarını mahkemeye sunmaları için süre verilmişti. Davanın reddi başta olmak üzere sanıklar savunmalarını mahkemeye sundu.
Dava ile ilgili yaşanan bir diğer önemli gelişme ise SEC tarafından talep edilen Garlinghouse ve Larsen’in banka kayıtlarına erişim talebinin reddedilmesi oldu. Garlinghouse ve Larsen’in avukatı talep ile ilgili müvekkillerine ait banka kayıtları üzerinden, XRP işlemlerine dair bir bilgi bulamayacakları, buldukları verilerin XRP satışları ile ilişkilendirilemeyeceği ayrıca mikro harcamalara kadar erişilecek banka kayıtlarının aşırı ve uygunsuz bir erişim olarak müvekkillerinin gizlilik hakkını önemli ölçüde ihlal edeceği ve XRP işlemleri ile ilgili gerekli tüm detayları mahkemeye sundukları gerekçesiyle talebin reddedilmesini istemişti.
XRP Yatırımcılarının Davaya Katılma Talebi
Ripple vs. SEC davasında yaşanan önemli bir gelişme de SEC’nin XRP’nin menkul kıymet niteliği taşıdığı iddiasıyla Ripple ve iki yöneticisi aleyhine açtığı dava neticesinde XRP fiyatında yaşanan düşüşle birlikte zarar eden yatırımcıların davaya müdahil olma, katılma talepleriydi. Ripple şirketinin bilinçli bir şekilde yatırımcıları organize ettiği, yaklaşık 11.000 XRP yatırımcısının avukatının kişisel bazı çıkarları için böyle bir talepte bulunduğu iddialarına ve usul açısından önemli problemler taşıdığı ve SEC’nin itirazlarına rağmen mahkeme katılma talebini incelemek için avukat Deaton’a başvuru yapma hakkı tanıdı. Katılma başvurusuna ilişkin gerekli evrakları mahkemeye sunması için 19 Nisan tarihine kadar mahkemece Deaton’a süre verildi.
Deaton, Ripple ile ilişkisine ve katılma talebine ilişkin motivasyonlarına dair gelen eleştirilere cevap olarak Ripple’ı değil XRP yatırımcılarını ve işlemlerinde XRP kullanan işletmeleri temsil ettiğini vurguluyor. Deaton, SEC’nin Ethereum ve Bitcoin başta olmak üzere diğer birçok kriptopara birimi konusunda benzer motivasyonlarla aksiyon almaması nedeniyle ayrımcılık yaptığını iddia ediyor. Deaton bu iddiası çerçevesinde kriptopara topluluğunu, Ripple ve iki yöneticisine açılan davaya benzer durumlarla karşılaşabilecekleri konusunda uyarıyor.
XRP’ye Ayrımcılık Mı Yapılıyor?
Ripple avukatları, yargılamanın başından itibaren SEC’nin XRP’nin menkul kıymet niteliği taşıdığı iddialarının ayrımcılık niteliği taşıdığını vurguluyor. Bu konuda Ethereum’un ilk arzı süreci dahil Ethereum’un ve Bitcoin dahil birçok kriptopara biriminin menkul kıymet statüsü açısından XRP’den farklı olmadığı üzerinde duruluyor.
Geçtiğimiz günlerde resmi olarak SEC başkanı seçilen ve MIT’de kriptoparalar ve blokzincir üzerine dersler vermiş olan Gary Gensler, 2018 yılında MIT’de bir konferansta XRP’nin ve Ethereum’un menkul kıymet olarak nitelendirilebileceğini ifade etmişti. Ripple avukatlarının özellikle Ethereum üzerine yoğunlaşarak XRP’ye ayrımcılık yapıldığı iddialarının dayanaklarından birinin Gensler tarafından yapılan bu konuşma olma ihtimali yüksek nitekim Gensler halihazırda SEC başkanı.
XRP ile Bitcoin ve Ethereum arasında ilişki kurulması birçok açıdan problemli. Ripple’ın savunma argümanlarında yer alan Bitcoin ve Ethereum vurgusu bu argümanın kriptopara topluluğuna zarar verme potansiyeli itibariyle topluluktan çok sayıda eleştiri aldı. Ayrıca Ethereum ve Bitcoin’in merkeziyetsizlik seviyesi XRP’nin çok ötesinde dolayısıyla bu varlıklara ilişkin menkul kıymet statüsünün tartışılması da daha uzak bir ihtimal olarak ortaya çıkıyor.
Ripple’ın, SEC’nin bir kriptoparayı nasıl tanımladığına ve hangi şartlarda menkul kıymet statüsünde kabul ettiğine dair dahili iletişimlerini inceleme talebi geçtiğimiz günlerde mahkeme tarafından kabul edildi. Bu talep çerçevesinde Ethereum ve Bitcoin merkezli savunma argümanları devam eden yargılama sürecinde önemini koruyacak.
Sanıklar tarafından sunulan savunma argümanları çerçevesinde 14 Mayıs tarihinde SEC’nin konu ile ilgili mahkemeye bir rapor sunması bekleniyor. Bu rapora karşı cevap da 4 Haziran’a kadar verilecek, davanın keşif aşaması 16 Ağustos’da sona erecek. Bu süreçte mahkeme tarafların talepleri ile ilişkili ara kararlar vermeye devam ediyor.
Sonuç
XRP fiyatı, hem devam eden yargılama sürecinde olumlu gelişme beklentisine hem de piyasanın genel durumuna bağlı olarak dava sürecinin ilk günlerinde yaşanan düşüşü geride bırakarak 2 dolar seviyesine yaklaştı. 2018 yılının başlarından bu yana uzun bir süredir görmediği seviyelere çıkan XRP fiyatı, Ripple vs. SEC davası ile korelasyonu itibariyle dava süreci ile birlikte XRP yatırımcıları tarafından yakından takip ediliyor.
Ripple davası yatırımcıların davaya müdahil olma girişimi gibi birçok açıdan ilk olma özelliği taşıyan nitelikleri ve savunma argümanlarında Ethereum ve Bitcoin başta olmak üzere diğer kriptoparalara da referans verilmesi itibariyle kriptopara topluluğu ve ekosistem açısından önemli bir dava olarak önümüzde duruyor. Davanın seyri hem kriptoparaların hukuki statüsü hem de XRP’nin geleceği açısından önemli bir projeksiyon sunacak.
Bu yazı ilk olarak Nisan 2021 tarihinde BTCHaber‘de yayımlanmıştır.