Madencilik Havuzları Düzenlenebilir mi? Sonuçları Ne Olur?

Madencilik Havuzları Düzenlenebilir mi? Sonuçları Ne Olur?

Kriptoparalar, 2009 yılı Ocak ayında Bitcoin’in başlatılması ile başlatırsak henüz 12 yıllık varlıklardır. Oldukça yeni varlıklar olması itibariyle kriptoparalar çok sınırlı düzenlenmiş, henüz oturmuş bir piyasaya sahip olmayan, benimsenme, kullanım oranı düşük varlıklardır. Ancak kriptoparaların hem benimsenme, kullanım oranı hem de piyasa değeri ve yatırımcı sayısı hızla artmaktadır ve sunduğu yenilikler ve fırsatlar özelinde kriptoparaların ve kriptopara ekosisteminin potansiyeli oldukça güçlüdür.

Kriptoparaların piyasa değerinin hızla büyümesine ve potansiyeline rağmen kriptoparalar global anlamda çok sınırlı düzenlenmiştir. Düzenleme çalışmaları geçtiğimiz aylarda ekosistemin büyüme hızına bağlı olarak hız kazanmıştır. Ancak hala kayda değer bir gelişme yoktur. Peki Kriptoparalar şimdiye kadar neden düzenlenmedi ya da çok sınırlı düzenlendi?

Aracısız, Kişiden Kişiye İşlemler

Bitcoin ve kriptoparaların en önemli özelliklerinden biri merkeziyetsizliktir. Dağıtık, merkeziyetsiz bir ağ üzerinde, blokzincir, dağıtık defter teknolojisi tabanlı kriptoparalar ile bireyler, hiçbir aracı kuruma, aracıya ihtiyaç duymadan, kimliklerine dair hiçbir veriye ihtiyaç duymadan, işlemleri ile IP verisi dahi eşleşmeden kişiden kişiye (Peer-to-peer / P2P) işlemler, transferler gerçekleştirebilirler. Bu işlemler için hiçbir akreditasyona ya da onaya ihtiyaç yoktur. Dolayısıyla bu işlemlerin coğrafi sınırları da yoktur.

İlgili ülke yasalarına göre kurulmuş ve ilgili ülke yasalarına göre platformunu hizmete açan, doğrulama, onay, vergilendirme süreçleri takip eden kuruluşlara ait adresler ile etkileşime geçmediği takdirde bir blokzincir ağı üzerinde gerçekleşen herhangi bir işleme ya da bu işlemler ile ilişkili adreslere ilişkin bilgi elde etmek mümkün değildir.

Ele Geçirme / El Koyma

Kriptopara almak, göndermek ve saklamak için ilgili blokzincir üzerinde bir adresimizin bulunması gerekmektedir. Bu adres bizim gerçek dünyada IBAN numaramıza benzer, üçüncü kişilerle paylaştığımız bir adrestir. Bir de bu alfanümerik adresle ilişkili bir özel anahtar bulunmaktadır. Bu özel anahtarı para çekmek, göndermek, hesabımız üzerindeki tasarruflarmız için kullandığımız şifre olarak düşünebiliriz. Bir blokzincir ağında bir açık adresimiz bulunduğunu ve bu adreste 1 milyar Dolar değerinde kripto varlık bulundurduğumuzu varsayalım. Eğer bu adresle ilişkili özel anahtarı bir şekilde kaybedersek tüm varlıkları kaybetmiş olacağız. Merkeziyetsiz bir teknoloji olduğu için herhangi bir otoriteden (örneğin ilgili blokzincirin geliştiricilerinden) bu varlıkları talep edemeyeceğiz yani geliştiriciler dahi herhangi bir tasarruf yetkisi olmadığı için bu varlıklara erişemeyecektir.

Bir adresle ilişkili özel anahtarı bir şekilde sakladığımız takdirde, özel anahtara erişemediği takdirde kimse ilgili fonlara erişemeyecektir. Yani hukuk uygulayıcılar, adli birimler bir şekilde takibe takılan, soruşturulan adresle ilişkili özel anahtarı ele geçiremediği takdirde ilgili varlıklara el koyma işlemi gerçekleştiremeyecektir.

Sansür

Bitcoin’in en önemli özelliklerinden bir tanesi sansüre dirençli (censorship-resistant) olmasıdır. Bu özellik de Bitcoin’in merkeziyetsiz bir ağ üzerinde olmasını önemli bir neticesidir. Hukuk uygulayıcılar, adli birimler bir kriptopara adresi ile ilişkili illegal bir işlem tespit ettiğinde ya da böyle bir işleme ilişkin şüphe duyduğunda adreslere, işlemlere herhangi bir sansür uygulayamaz. Yani adreslere, hesaplara bloke koyamaz, işlemleri engelleyemez, özel anahtara sahip olmadığı sürece adreslere ilişkin hiçbir tasarrufta bulunamaz.

Gizlilik

Açık blokzincir ağlarındaki işlemler sanıldığı gibi gizli değildir. Doğru bir ifadeyle gizlilik ancak belirli durumlar sağlandığı takdirde mümkün olabilmektedir. Bir adres sahibi kriptopara adresi aracılığıyla doğrulama yaptığı üçüncü parti bir hizmet sağlayıcı ile transfer işlemleri (çekme-yatırma) gerçekleştirdiği takdirde kişi bu adres ile ilişkilendirilebilmektedir ve bu kişinin adresi ile ilişkili diğer adresler ve bu adreslere ilişkin bakiyeler, varlık transferlerine ilişkin veriler elde edilebilmekte ve bahse konu tüm işlemlere ilişkin ilgili kişi aracılığıyla kimliklendirme, belli ölçüde, yapılabilmektedir.

Gizlilik tabanlı kriptoparalar ve kriptopara işlemlerinde kaynak ve hedefi gizlemek için geliştirilmiş üçüncü parti bazı uygulamalar bir kriptopara adresinde bulunan varlıkların izini kaybettirebilmektedir. Dolayısıyla kriptopara ekosistemi, gizlilik anlamında geleneksel finans sistemine ve geleneksel finansal araçlara nazaran bireylere önemli fırsatlar sunmaktadır ve adli birimler için illegal işlemlerle ilişkilendirilen varlıkların ve adreslerin takibini oldukça zorlaştırmaktadır, çoğu zaman ise adli birimler bahse konu işlemlerin hiç farkına dahi varamamaktadırlar.

Yukarıda sayılan tüm özellikler bir arada düşünüldüğünde kriptopara ekosistemini düzenlemenin ne kadar zor olduğu daha iyi anlaşılır çünkü her bir düzenleme kolayca aşılabilir. Yasalara tabi, doğrulama süreçleri olan platformlar yerine merkeziyetsiz finans uygulamaları gibi akıllı sözleşme tabanlı ve kişiden kişiye, merkeziyetsiz platformlar tercih edilebilir, düzenlemelerin dışına çıkmak isteyenler kolayca yer altına inebilir. Dolayısıyla kriptoparaları düzenlemek, özellikle sıkı düzenlemeler getirmek kendi içerisinde önemli handikaplar içermektedir. Bu nedenle bugüne kadar hem diğer devletlerin yaklaşımlarını görmek (bekle-gör) hem de etkili gözetim, denetim mekanizmaları inşa etmek için düzenleme altyapısının gelişimi üzerine çalışmalar yapıldı ama halihazırda neredeyse hiçbir ülke tarafından kriptoparalar ile ilgili kapsamlı düzenlemeler geçirilmiş değildir.

Yukarıda sayılan özellikler bireylere ciddi anlamda güç verirken, temel haklar çerçevesinde birçok temel hak için önemli güvenceler sunarken suçlular için de illegal iş ve işlemler için önemli fırsatlar sunmaktadır. Peki devletler düzenleme fazına girdiğimiz şu günlerde kriptopara ekosistemini düzenlemek için ne tür adımlar atıyor?

Kişisel Adres Düzenlemeleri

Devletler, kişisel kriptopara adreslerinin ve farklı kriptopara platformlarında bulunan kriptopara adreslerinin kimliklendirilmesi için kriptopara adreslerine ilişkin doğrulama süreçlerinin (Know Your Customer / Müşterini Tanı) olduğu yasalar geçirmeyi planlıyor. Bazı ülkeler, kriptopara hizmet sağlayıcıları halihazırda bu ve benzeri düzenlemelere tabi kılmış durumdadır.

Ayrıca Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gibi uluslararası kuruluşlar da farklı ülkelerde bulunan kripto varlık hizmet sağlayıcılar dahil kripto varlık hizmet sağlayıcıları arasında kullanıcı işlemlerine yönelik gönderici ve alıcı bilgilerinin paylaşılması gibi yükümlülükleri üye devletlere tavsiye ediyor.

Gizlilik Tabanlı Kriptoparaların Yasaklanması

Blokzincir analiz çalışmaları ile de tespit edilmesi, takip edilmesi oldukça zor olan Monero gibi gizlilik tabanlı kriptoparaların düzenlenen, merkezi platformlarda listelenmesinin önüne geçilmesi adına düzenleme çalışmaları sürüyor.

Birçok büyük borsa sıkıntı yaşamamak adına gizlilik tabanlı kriptoparaları platformunda listelemiyor ya da listelediyse liste dışı bırakıyor. Bununla birlikte gizlilik artırıcı üçüncü parti hizmet sağlayıcıların operatörleri yakından takip ediliyor. Daha önce bu konuda operasyonlar, tutuklamalar, yargılamalar oldu.

Madencilik Havuzları Düzenlenebilir Mi?

Yukarıda kriptoparaların düzenlenmesinin zorluklarına ve bu zorlukların nasıl aşılmaya çalışıldığına dair bilgilere yer verdik. Tüm bu düzenleme çalışmaları kriptopara alım-satım, saklama ya da ihracı yapan merkezi kurumlar ya da kriptopara hizmet sağlayıcılara hizmet veren bankalar ve ödeme hizmet sağlayıcılar üzerinden hayata geçirilmeye çalışılıyor. Kriptopara madencileri, kriptopara madencilik havuzları üzerinden illegal işlemlerin takibi, ekosistemin düzenlenmesi ise yeni tartışmaya açılan konulardan birini oluşturuyor.

Madencilik, madenci olarak nitelendirilen aktörlerin işlemci güçlerini ilgili blokzincire tahsis ederek ve karmaşık matematiksel problemleri çözerek (hash değerlerini hesaplayarak), ilk işlemden son işleme kadar (ya da işlemlerin belli bir tarih aralığındaki) kayıtlarını tutan düğümler (node’lar) aracılığıyla işlemleri onaylaması ve yeni bir blok olarak blokzincire eklemesi işlemine verilen isimdir. İşlemler bir düğüm tarafından onaylandıktan sonra yeni bir blok olarak blokzincire eklenmeden önce mempool olarak adlandırılan bellek havuzlarında madenciler tarafından işlemlerin yeni bir blok olarak blokzincire eklenmesi için bekletilmektedir.

BlockSeer

BlockSeer bir blokzincir analiz ve adli bilişim şirketidir. Madencilik ve blokzincir çözümlerine odaklanan DMG Blockchain Solutions tarafıdan satın alınan BlockSeer, Ekim 2020 tarihinde Kuzey Amerika’da faaliyet gösteren bir madencilik havuzu başlattı.

Bu havuzun diğer Bitcoin madencilik havuzlarından farkı KYC / AML (Know Your Customer — Müşterini Tanı / Anti Money Laundering — Kara Para Aklama ile Mücadele) uyumlu bir madencilik havuzu olmasıydı. Bu yönüyle Kuzey Amerika’da ilk madencilik havuzu olan BlockSeer madencilik havuzu, madencilik faaliyetinin yasalarla uyumlu olarak daha şeffaf, denetlenebilir ve illegal işlemlere karşı dirençli olarak kurumsallaşmasını amaçlayan bir girişim olduğunu savunuyor.

BlockSeer madencilik havuzu, ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı, yaptırımların uygulanması ve yönetiminden sorumlu Dış Varlıklar Kontrol Ofisi (Office of Foreign Assets Control — OFAC) yaptırımları ile uyumlu hareket edeceğini dile getirdi. Bu şu anlama geliyor. Bir şekilde kara para aklama ya da herhangi bir nedenle (siyasi, ekonomik) OFAC’ın yaptırım listesine girmiş kriptopara adreslerinin BlockSeer madencilik havuzu tarafından filtrelenmesi ve onaylanmaması anlamına geliyor.

BlockSeer, filtrelenecek adreslerin tespiti için DMG’nin adli bilişim altyapısını ve Walletscore (adresin işlem geçmişine bakarak şüpheli ya da suçla ilişkili olup olmadığına dair ölçüm yapan bir araç) gibi araçları kullanıyor.

Yasalarla uyum adına ek bir prosedür olarak BlockSeer madencilik havuzuna dahil olmak isteyen tüm kullanıcıların BlockSeer tarafından zorunlu tutulan KYC onayını da yapması gerekiyor.

OFAC’ın illegal işlemler ile ilişkili olduğu düşünülen ya da yaptırımlar kapsamına giren kriptopara adreslerini geçtiğimiz yıl itibari ile kara listeye almaya başladığı biliniyor. Dolayısıyla Kuzey Amerika’da faaliyet gösterecek bir madencilik girişimi için ABD yasalarına uyumluluk önem arz ediyor.

Marathon Digital Holdings

Marathon Digital Holdings tarafından geçtiğimiz aylarda başlatılan madencilik havuzu da OFAC uyumlu bir adres filtrelemesi süreci takip edeceğini duyurmuştur. Marathon tarafından kazılmış ilk blok da aşağıdaki gibidir.

Marathon, DarkWeb olarak nitelendirilen ve illegal mal ticaretinin yoğun olduğu, ödemelerde kriptoparalar kullanılan kaynaklarla ilişkili ve kendi iç prosedürleri çerçevesinde OFAC uyumlu olduğu düşünülmeyen adresleri, işlemleri filtrelemeyi amaçlıyor.

Madencilik havuzları üzerinden OFAC uyumlu adresler ile İran gibi yaptırım uygulanan kaynaklardan gelen işlemlerin, bu kaynaklarla ilişkili adreslerin ya da madencilik havuzunun kendi içerisinde oluşturacağı KYC / AML prosedürleri ile OFAC uyumlu olmadığı düşünülen, herhangi bir şekilde illegal işlemler ile ilişkili olduğu tespit edilen adreslerin filtrelenmesi yukarda sayılan düzenleme girişimleri çerçevesinde yeni bir düzenleme katmanı oluşturuyor. Ancak henüz madencilik havuzlarına yönelik işlemlerin filtrelenmesi yönünde düzenleme girişimlerinin olmadığını ifade etmekte yarar var. Bahse konu madencilik havuzları bir ön alıcı eylem olarak ya da düzenlenmiş bir havuz olmanın sunacağı fırsatlardan yararlanmak amacıyla bu tarz girişimlerde bulunmaktadırlar.

Sonuç

Son aylarda düzenleme tartışmaları çerçevesinde çok sık duyduğumuz kavramlar var; “temiz Bitcoin”, “temiz blok”.

Bitcoin ile işlem yapmaya, Bitcoin alım satımına izin veren PayPal’ın bu hizmeti duyurmasından hemen sonra madencilik havuzlarından yeni kazılan Bitcoin’ler (temiz Bitcoin’ler) satın aldığını biliyoruz.

Bitcoin yatırımı yapan ya da altyapısına Bitcoin’i entegre eden kurumsal yapıların da temiz Bitcoin arayışında olduğunu biliyoruz.

BlockSeer ve Marathon gibi yasalarla uyumlu olmayı amaçlayan madencilik havuzlarının hem kurumsal yapıların bu ihtiyacını karşılamak (bunu bir fırsata çevirmek) için hem de mevcut ve gelecek düzenlemelerle faaliyetlerinin risk altına girmemesi için ilgili prosedürleri çerçevesinde işlemleri filtrelediğini söyleyebiliriz. Bu girişimlerin Amerika’da yoğunlaşmasının en önemli nedeni de budur.

Yukarıda Bitcoin’in sansüre dirençli olduğunu ifade etmiştik. Peki yasalarla uyumlu olmayı amaçlayan madencilik havuzları Bitcoin’in bu özelliğine zarar veriyor mu? Cevap hayır.

Öncelikle gerekli donanıma sahip isteyen herkes madencilik yapabilir. Dolayısıyla bir havuz tarafından filtrelenen bir işlem başka madenciler tarafından onaylanabilir.

Bitcoin’in ulaştığı merkeziyetsizlik seviyesini de göz önünde bulundurduğumuzda Bitcoin ağına karşı kolektif olarak bir sansür mekanizmasını işletmenin ne kadar zor olduğu daha iyi anlaşılır. Ancak bu yaklaşım, ana akım olup ülkeler tarafından madencilik havuzlarına dayatıldığı takdirde Bitcoin’in sansüre dirençli yapısına zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Böyle bir konsensüsün oldukça zor olduğunu belirtmekte fayda var.

Bu makalenin, madencilik havuzlarının işlemleri filtreleme girişimlerine ilişkin odaklandığı kriptopara Bitcoin’dir. Dolayısıyla Bitcoin’in merkeziyetsizlik düzeyi ve konsensüs mekanizması çerçevesinde bu konu tartışmaya açılmıştır. Farklı konsensüs mekanizmalarına, teknik özelliklere sahip diğer kriptoparalar kendi teknolojisi özelinde değerlendirilmelidir.

Son olarak bu makalenin kaleme alındığı saatlerde Marathon madencilik havuzu, Bitcoin ağında daha ölçeklenebilir ve daha gizli işlemler için geliştirilen bir güncelleme olan ve işlemlerin filtrelenmesini oldukça zorlaştıracak Taproot güncellemesini destekleyeceklerini açıklamıştır. Dolayısıyla artık işlemleri sansürlemeyeceklerini ve diğer madenciler gibi işlemleri onaylayacaklarını açıklamışlardır.

Bu yazı ilk olarak Haziran 2021’de Blockchain İstanbul‘da yayımlanmıştır.

Share This