Neden Stabil Kriptoparalar? STABLEAct ve Beyaz Saray Raporu
İtibari para birimlerine ya da çeşitli varlıklara endeksli piyasaya sürülen stabil kriptopara birimleri, kriptopara piyasasının gelişiminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Piyasa açısından önemi bağlamında stabil kriptopara ekosistemine ilişkin düzenlemelerin hem kısa vadede hem de uzun vadede piyasaya önemli etkileri olacaktır.
Bu yazıda stabil kriptoparaların piyasa açısından işlevi ve önemine değinildikten sonra ABD’de stabil kriptopara birimlerinin düzenlenmesine ilişkin STABLEAct yasa tasarısı ve Başkan’ın Finansal Piyasalar Çalışma Grubu’nun raporu bağlamında düzenlemeler ve düzenleme önerilerinin içeriğine ve muhtemel sonuçlarına değinilecektir.
Neden Stabil Kriptoparalar?
Stabil kriptoparalar, yerleşik piyasalara kıyasla oldukça dalgalı olan kriptopara piyasasında önemli bir ihtiyaca cevap olarak ortaya çıktı. Kriptoparalar, henüz oldukça yeni, spekülatif ve manipülasyonlara açık varlıklar olarak yüksek riskli ve kısa süre içerisinde değerinde ciddi artış ve azalışlar yaşanan volatilitesi yüksek varlıklardır. Stabil kriptoparalar, böyle bir piyasada kriptopara ticaretinde güvenli limanlar olarak önemli bir işleve sahiptir.
Kriptopara ticareti hem blockchain teknolojisinin sunduğu fırsatlar hem de henüz çok sınırlı düzenlenmiş bir piyasa olarak sınırları olmayan bir işlem ekosisteminde gerçekleştirilmektedir. Sınırları olmayan bu piyasada itibari para birimlerinin hem yerel hem de uluslararası kriptopara platformlarında ticari işlemlerde kullanılması yerel ve uluslararası düzenleyici yasalar nedeniyle sınırlılıklara sahiptir. Bu noktada stabil kriptoparalar oldukça işlevsel finansal araçlar olarak devreye girmektedir.
Stabil kriptoparalar hem kriptopara ticareti hem de platformlar arasında değer açısından güvenli likidite akışı sağlayarak kriptopara yatırımcılarını piyasa risklerine karşı korumaktadır ve piyasanın gelişiminde, büyümesinde oldukça önemli bir rol oynamaktadır.
İşlevine istinaden stabil kriptopara birimlerinin piyasa değeri katlanarak artmaktadır. Piyasa değeri açısından stabil kriptoparalar arasında ilk sırada olan Tether (USDT)’in piyasa değeri 20 milyar Dolar’ı geçmiştir.
İtibari para birimlerine ya da çeşitli varlıklara endeksli, karşılığında emtia, itibari para birimi rezervi ya da teminat olarak kriptopara tutulan (tutulduğu garanti edilen) stabil kriptopara birimleri mevcuttur.
İtibari para birimlerine endeksli stabil kriptopara birimi sayısının artması ve bu varlıkların devletlerin kontrolünün sınırlı olduğu uluslararası daha merkeziyetsiz bir finans ekosisteminde işlem görmesi devletler açısından siyasi ve ekonomik riskleri itibariyle önemli bir meydan okuma olarak algılanmıştır.
Facebook tarafından geliştirilmesi planlanan ve Ocak 2021’de duyurulacağı ifade edilen stabil kriptopara ekosistemi, Diem projesi hem ABD Kongresi, düzenleyici birimleri hem de Avrupa ülkeleri tarafından, Facebook’un küresel kullanıcı sayısı ve mali değeri göz önünde bulundurulunca sert tepkiyle karşılanmıştır. Bu durumda Facebook’un küresel ve eşit bir finansal sistem inşa etme gibi amaçlarını açıkça ifade etmesinin de önemli bir yeri var.
ABD’de stabil kriptopara birimlerinin düzenlenmesine ilişkin STABLEAct yasa tasarısı da 2019 yılından bu yana hayata geçirilmesi beklenen Diem projesinin Ocak 2021’de başlatılacağına ilişkin açıklamadan hemen sonra gündeme gelmiştir.
STABLEAct Yasa Tasarısı
Yukarıda stabil kriptopara birimleri ile ilgili anlatılanlar, Avrupa ülkelerinin dile getirdiği kaygılar, G20, G7 toplantıları sonrasında yapılan düzenleme çağrıları ve Merkez Bankası Dijital Paraları (CBDCs) ile ilgili gelişmelerin hız kazanması kapsamında öncelikli olarak stabil kriptopara birimlerinin düzenlenmesi bekleniyordu.
Kongrede bu tasarının gündeme getirilme gerekçesi ile ilgili tartışılan temel hususları, stabil kriptopara ihraççılarının ilgili kripto varlığın endeksli olduğu varlıktan 1:1 oranında rezerv tutup tutmadığı, stabil kriptopara birimleri ile ilgili oluşabilecek likidite ve kredi risklerinin önlenmesi başlıkları oluşturmaktadır.
Bu başlıkların yanı sıra stabil kriptopara ekosisteminin mevcut durumu tasarıya ilişkin tartışmalarda “gölge bankacılık”a benzetiliyordu. Yani stabil kriptoparalar merkezi otoritelerin denetimi ve düzenleyici yasalar dışında işleyen alternatif bir bankacılık, finans sistemi olarak görülüyordu. Dolayısıyla da düzenlenmesi gereken bir alan olduğu görüşü ifade ediliyordu.
Peki bu tartışmalar bağlamında getirilen çözüm nedir?
Çözüm olarak, stabil kriptopara ihraççılarının bankacılık lisansına benzer lisans almaları, düzenleyici birimlerden önceden onay almaları, sürekli olarak risk analizi yapmaları, FED’de ihraç edilen varlık karşılığında rezerv tutmaları ve sigortalama işlemleri yapmaları STABLEAct düzenleme teklifinde yer alan önemli başlıklardır. Dolayısıyla STABLEAct yasa tasarısı ile stabil kriptoparalar için sıkı düzenlemeler öngörülmektedir.
Başkan’ın Finansal Piyasalar Çalışma Grubu Raporu
STABLEAct yasa tasarısı ile ilgili tartışmalar sürerken stabil kriptoparaların denetimi ve gözetimine ilişkin Başkan’ın Finansal Piyasalar Çalışma Grubu bir rapor yayımladı. Raporda stabil kriptopara birimlerinin düzenlemesine ilişkin daha spesifik ve kapsamlı fikirler, öneriler yer alıyordu.
Stabil kriptoparaların artan pazar hacmine, piyasa değerine, işlevine ve bu duruma devletlerin tepkisine yukarıda kısaca değinilmişti. Bu noktada geleneksel finansal kurumlara, araçlara önemli bir meydan okuma niteliği taşıyan kriptoparalar ve özelde stabil kriptoparaların raporda “ulusal güvenlik” ve “finansal istikrar” bağlamında ele alınması düzenleyici çerçeve açısından önemli bir yaklaşımı ortaya koyuyor; “daha sıkı düzenlemeler”
Raporda stabil kriptoparaların özelliklerine göre emtia, menkul kıymet ve türev ürünler olarak nitelendirilebileceği ifade ediliyor. Ripple şirketine, XRP’nin menkul kıymet statüsünde olduğu gerekçesiyle SEC tarafından açılan davanın piyasaya etkileri bağlamında stabil kriptoparalara ilişkin düzenleyici birimler tarafından yapılacak nitelendirmelerin hem ilgili varlıklar hem de piyasa üzerinde önemli etkileri olacaktır.
Raporda diğer varlık sınıfları sayılırken stabil kriptoparaların “currency” yani para birimi statüsünde olabileceğine değinilmiyor. Bu statü, stabil kripto varlıkların ödemelerde aktif olarak kullanılabilmesi açısından önemli olmakla birlikte düzenleyici eksikliklerin olduğu, kontrolü ve denetlenmesi zor bir varlık için devletler ve düzenleyici birimler tarafından riskli görülüyor.
Nitekim stabil kripto varlıkların perakende ödemelerde kullanıcılar tarafından ciddi anlamda kullanılması ve benimsenmesi gibi durumlarda bahse konu varlıklar için ek düzenleyici tedbirlerin alınması ve yukarıda da ifade edildiği üzere finansal istikrar bağlamında piyasa risklerinin azaltılması gerekliliğinin üzerinde duruluyor.
Sonuç
Stabil kriptoparalar, önemli bir ihtiyaca binaen geliştirilmiş ve piyasaya sürülmüş varlıklardır. Sayısı ve piyasa değeri hızla artan stabil kriptoparaların düzenlenmesinin ve ilgili düzenlemelerin içeriklerinin, bu varlıkların piyasa açısından işlevi itibari ile, kriptopara piyasasına önemli etkileri olacaktır.
STABLEAct yasa tasarısı ve Başkan’ın Finansal Piyasalar Çalışma Grubu’nun raporu çerçevesinde ABD’li kullanıcılar tarafından kullanılan ve ABD pazarında işlem gören ancak merkezi ABD sınırları dışında olan stabil kriptoparalar ve uluslararası stabil kriptopara işlemleri ile ilgili nasıl bir politika izleneceği henüz bilinmiyor.
Bununla birlikte DAI gibi merkeziyetsiz finans uygulaması niteliğinde olan, kripto varlıklar ile teminatlandırılmış stabil kriptoparaların ve merkeziyetsiz finans uygulamaları üzerinde işlem gören stabil kriptoparaların düzenlemelere dahil edilip edilmeyeceği de merak ediliyor.
Stabil kriptoparalar, kriptopara ekosisteminin oldukça önemli bir unsuru olarak merkezi finansal kuruluşlar için önemli bir meydan okuma niteliği taşıyor. Bu bağlamda finansal istikrar ve parasal egemenlik yaklaşımı halihazırda stabil kriptopara birimlerinin düzenlenmesinde devletlerin temel yaklaşımı olarak ortaya çıkıyor.
Geleneksel finans ve kriptopara ekosisteminin uyumlaştırılmaya çalışıldığı bahse konu düzenlemeler neticesinde bu konseptlerin ne ölçüde birbirine yaklaşacağını, birbirine benzeyeceğini yakın bir gelecekte görme fırsatımız olacak.
Bu yazı ilk olarak BTCHaber‘de yayımlanmıştır.