Bitcoin ETF’e Ne Kadar Yakınız? Neden Önemli?

Bitcoin ETF’e Ne Kadar Yakınız? Neden Önemli?

Ekim ayında ya da başka bir tarihte Bitcoin ETF’i kabul edilebilir gibi bir ifade için bu yazıyı okuyorsanız bu yazının bir tarih öngörüsünde bulunmak için kaleme alınmadığını en baştan söyleyelim.

Bu yazının amacı ETF nedir, kabul edilme olasılığını artıran nedenler neler, kabul edilmesi neden önemli gibi sorulara cevap vermeyi amaçlamaktadır.

ETF Nedir?

Exchange Traded Funds’un kısaltması olan ETF, Türkçe’ye Borsa Yatırım Fonu olarak çevrilmektedir. Borsa yatırım fonları farklı türde varlıklara(hisse senedi, bono, tahvil gibi menkul kıymetler, altın, petrol gibi emtialar) endeksli olarak menkul kıymet borsalarında işlem görmektedir. Borsa yatırım fonları baz aldığı varlığın, endeksin niteliğine göre daha kompleks formlarda farklı türde yatırım araçları olarak da karşımıza çıkabilmektedir.

IG.COM, https://www.ig.com/en-ch/shares/etfs-trading/what-are-etfs-and-how-do-you-trade-them

Borsa yatırım fonları baz aldığı endeksin performansına göre yatırımcılarına kar sağlamaktadır.

Borsa yatırım fonları yatırımcılar için çok sayıda avantaja sahiptir. Daha düşük bir maliyetle portföyünü çeşitlendirmek isteyen yani tek seferde daha kapsayıcı yatırımlar yapmak isteyen bireysel ve kurumsal yatırımcılar için öne çıkan borsa yatırım fonlarının türüne ve niteliğine göre likidite vb. konularda farklı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.

ETF’in anlaşılması adına ilk (bu konu tartışmalı) ve en bilinen borsa yatırım fonu S&P 500 endeksini ele alabiliriz. S&P 500, açılımı “The Standard and Poor’s 500” olan ve halihazırda aralarında ABD’nin en büyük teknoloji ve finans şirketlerinin yer aldığı 505 halka açık şirketin dahil olduğu, pazar kapitalizasyonuna bağlı olarak bu şirketlerin hisse senetlerini içeren bir endekstir.

S&P 500 endeksi ABD hisse senedi piyasasının önemli bir bölümünü kapsamaktadır. Endeks’te yer alan şirketlerin performansını ölçmeye çalışan endeks başlangıçta ABD ekonomisinin başarısını ölçmek gibi amaçlarla geliştirilmiştir.

S&P 500 Index

Bitcoin ETF’i Neden Önemli?

Bitcoin, blokzincir ağı 2009 Ocak ayı itibari ile başlatılmış dolayısıyla aynı tarihte piyasaya sürülmüş oldukça yeni bir varlıktır. Geliştirilme motivasyonu ve blokzincir teknolojisinin sunduğu özellikler ile geleneksel varlıklardan ayrılan Bitcoin, henüz kurumsallaşma düzeyi zayıf ancak bu yönde hızla mesafe kat eden, yeni ve kurumsallaşma düzeyi zayıf bir varlık olarak volatilitenin yüksek olduğu bir varlıktır. Henüz varlık dağılımı açısından yatay dağılımın çok düşük düzeyde gerçekleşmiş olması da fiyat manipülasyonlarını kolaylaştırmakta ve Bitcoin’in volatilitesini artırmaktadır.

Bitcoin ETF’ini yukarıdaki veriler çerçevesinde öne çıkaran en önemli unsur Bitcoin’in kurumsallaşmasıdır. Burada kurumsallaşmadan kastedilen Bitcoin’in kurumsal bir yatırım aracı haline gelmesinden ziyade Bitcoin’in bir varlık sınıfı olarak olgunlaşması, bireysel ve kurumsal yatırımcı adaptasyonunun hızla artması, piyasa manipülasyonlarına karşı daha dirençli hale gelmesi gibi başlıklardır.

Peki tüm bunlara Bitcoin ETF’inin katkısı ne olacak?

Bitcoin ve diğer kripto varlıklar, dünya genelinde henüz hiç düzenlenmemiş ya da çok sınırlı düzenlenmiş varlıklardır. Düzenleyici belirsizlik ve riskler bireysel ve kurumsal yatırımcıların yatırım tercihlerinde öne çıkmakta ve Bitcoin adaptasyonunu doğal olarak daha sınırlı bir alana hapsetmektedir.

Bitcoin ETF’inin kabul edilmesi mevcut düzenleyici çerçevede Bitcoin’in meşruiyetini artıracak, düzenleyici riskleri minimize edecek ve kurumsal ve bireysel yatırımcıların daha güvenli bir şekilde Bitcoin yatırımı yapmasını sağlayacaktır. Bu durum doğal olarak bireysel ve kurumsal düzeyde Bitcoin adaptasyonuna yeni bir ivme kazandıracak ve Bitcoin talebine de olumlu yansıyacaktır. Özellikle büyük şirketlerin Bitcoin ETF’lerine yatırım yapmaya başlaması talep yönünde yaşanacak artış açısından önemli bir eşik olarak değerlendirebilir.

Bitcoin ETF’lerinin Tarihi Gelişimi

2017 yılından bu yana ABD’de SEC’ye farklı kurumsal yapılar tarafından Bitcoin ETF talepleri iletilmektedir. SEC’nin bu konuda şimdiye kadar verdiği bir onay kararı bulunmuyor. SEC, şimdiye kadar çok sayıda ETF başvurusunu sürekli olarak erteledi ve nihai olarak reddetti. SEC’nin Bitcoin ETF taleplerine ilişkin verdiği kararlar Mart 2017 tarihine kadar geriye gitmektedir.

SEC’nin önünde halihazırda ABD’li büyük finans şirketlerinin ve fonlarının çok sayıda ETF başvurusu bulunmaktadır, sayıları da her geçen gün artmaktadır.

ABD’de SEC’nin katı tutumu nedeniyle, uzun bir süredir ısrarla Bitcoin ETF başvurusunda bulunan VanEck, ilk olarak Almanya’da Deutsche Boerse Xetra’da ETF benzeri Bitcoin ETN (VBTC) ürününün listelenmesini sağlamıştı. Buna benzer ETF benzeri ürünler, ETP’ler (Borsa Yatırım Ürünü) şimdiye kadar bireysel ve kurumsal yatırımcılar için farklı kurgularda farklı şirketler tarafından gündeme getirildi, yatırımcılara sunuldu.

ABD’de SEC şimdiye kadar hiçbir ETF talebini kabul etmemişken Kanada’da Bitcoin ETF’leri yaklaşık altı aydır işlem görmektedir. Kanada bu tutumuyla Bitcoin ETF’ini onaylayan ilk ülke olmuştur.

SEC Neden Bitcoin ETF Taleplerini Reddediyor?

SEC diğer görevlerinin yanı sıra ETF taleplerini de karara bağlayan düzenleyici kuruluştur. SEC, kendisine yapılan ETF taleplerini federal ABD yasalarına göre ve en temel amaçlarından biri olan yatırımcıları koruma misyonuyla değerlendirmekte ve karara bağlamaktadır.

Bitcoin ve kriptoparalar ile ilgili düzenleyici çerçevenin henüz çok sınırlı olduğunu görüyoruz. Bitcoin’in mevcut yasalar açısından bir piyasa varlığı olup olmadığı, hukuki statüsünün ne olduğu, Bitcoin’in bir emtia mı yoksa menkul kıymet mi olduğu ya da özgün yeni bir varlık sınıfı olarak mı nitelendirileceği konuları birçok düzenleyici rejim açısından belirsizliğini koruyor. Dolayısıyla bu belirsizlik her ne kadar SEC’nin bir Bitcoin ETF’ine onay vermesine engel niteliğinde olmasa da SEC’nin önünde önemli bir problem olarak duruyor.

SEC’nin şimdiye kadar bir Bitcoin ETF’ine onay vermemesinin en önemli nedenlerinden birini de SEC’nin yatırımcıları koruma misyonu ile şimdiye kadarki ETF taleplerindeki tutumuna yön veren bazı hususlar oluşturuyor. Bu hususlar temelde henüz kurumsallaşma düzeyi zayıf ve oldukça yeni bir varlık sınıfı olan kriptoparaların önemli ölçüde dalgalı oluşu, volatilitesi, manipülasyona açık oluşu, dolandırıcılık vb. girişimlerin kriptopara piyasasında çok olması gibi başlıklardan oluşuyor. Tüm bu başlıkların kriptoparalar özelinde karşılığının güçlü olduğunu vurgulamakta fayda var. SEC, Bitcoin’e önemli bir meşruiyet sağlayarak yatırımcıları önemli risklere maruz bırakmak istemediğini ve kararlarında yatırımcıyı koruma misyonunun oldukça önemli bir yeri olduğunu geçtiğimiz yıllarda birkaç defa vurgulamıştı.

SEC’nin yaklaşımının önemli bir nedeninin de konunun politik boyutu olduğunu düşünüyorum. Bitcoin finansal bir varlık olmasının yanı sıra son derece politik bir varlık niteliği de taşıyor. Blokzincir teknolojisinin sağladığı çok sayıda son derece yenilikçi özellik ile geleneksel finans sistemine önemli bir meydan okuma niteliği taşıyan Bitcoin’in ve Bitcoin ile birlikte diğer kripto varlıkların adaptasyonu ve meşruiyeti geleneksel kurumsal yapılar açısından önemli riskler taşıyor. Bu yönüyle, SEC’nin kontrolü zor ve potansiyeli son derece güçlü bahse konu varlıklar ile ilgili temkinli bir tutum benimsemesi daha iyi anlaşılabilir.

Neredeyiz?

Bitcoin’in bireysel ve kurumsal adaptasyonu her geçen gün hızla artıyor. Önce DeFi protokollerinin sonrasında NFT varlıklarının yükselişi son derece dinamik kripto varlık ekosisteminde her geçen gün bizi özgün yeni bir varlık formu ile tanıştırmaya devam ediyor.

DeFi tarafında hem protokol düzeyinde kurumsal çözümlerin geliştirilmeye başlanması hem de son derece köklü ve saygın finansal yapıların DeFi protokollerine ilgi duymaya başlaması ile birlikte son dönemde yaşanan NFT çılgınlığına ünlü isimlerin ve saygın, büyük medya, teknoloji şirketlerinin, sanat organizasyonlarının hızla dahil olması kripto varlık ekosistemine oldukça önemli bir ivme kazandırdı. Henüz tüm bu konseptlerin potansiyelinin çok cüzi bir kısmını ortaya koyduğunu düşünürsek kripto varlıkların potansiyeli daha iyi anlaşılır.

Peki tüm bu gelişmelerin Bitcoin ETF’i ile ilişkisi nedir? Tüm bu gelişmeler kripto varlık ekosisteminin kurumsallaşma yönünde ciddi mesafeler kat ettiğini, adaptasyonun çok hızlı bir şekilde arttığını gösteriyor. Bitcoin’in öncülük ettiği ve birbiri ile çok ilişkili kripto varlık ekosisteminde yaşanan bu gelişmelerin, yukarıdaki bilgilerle birlikte düşünüldüğünde SEC’nin Bitcoin ETF kararına neden etki edeceği daha iyi anlaşılacaktır.

SEC’nin önünde büyük fonların, finans şirketlerinin yaptığı çok sayıda ETF başvurusu bulunuyor. Bahse konu kurumsal yapıların Bitcoin ETF’inin kabul edilmesi yönünde oluşturduğu kamuoyu ve SEC üzerindeki baskı, Bitcoin’in, kripto varlıkların kurumsallaşma düzeyi ile birlikte düşünüldüğünde bir Bitcoin ETF’inin yakın olduğunu söyleyebiliriz.

Ekim Tartışmaları

Bitcoin, Ekim ayına çok hızlı bir giriş yaptı. Bitcoin, ekim ayının başında 40 bin dolar bandından 50 bin dolar bandına hızlı bir yükseliş yaptı sonrasında birkaç gün içinde 56 bin dolar seviyelerine kadar çıktı.

Bitcoin’in bu yükselişi, geçmiş yıllardaki ekim ayı performansının oluşturduğu piyasa algısı, Twitter’in Bitcoin bahşiş özelliğini duyurması, JPMorgan raporuna giren kurumsal yatırımcıların Bitcoin’i enflasyona karşı bir korunma aracı olarak görmeye başlaması, ABD’den gelen pozitif düzenleyici açıklamalar ve lightning network adaptasyonu gibi çok sayıda gelişme ile ilişkilendirildi.

Bitcoin’in yükselişi ile yukarıdaki gelişmelerin yanı sıra ilişkilendirilen en önemli başlıklardan biri de ekim ayında bir Bitcoin ETF’inin onaylanması ihtimaliydi. Birçok ünlü analist bu ihtimal üzerinden Bitcoin talebinin arttığını ve fiyatın yükseldiğini, ekim ayında bir Bitcoin ETF’inin kabul edilme ihtimalinin çok güçlü olduğunu dile getirdi.

Ünlü on-chain analiz girişimi CryptoQuant CEO’su Ki Young Ju, geçtiğimiz günlerde CryptoQuant verileri ile piyasa emri ile beş dakika içinde 1.6 milyar dolar değerinde BTC alındığını, vadeli işlem piyasalarında büyük borsalarda yoğun BTC alımı olduğunu duyurdu. Ki, bu verilerin balina alımına işaret ettiğini ve bu kişilerin bir şey bildiğini ifade etti. Ki, referans verdiği alımların ETF beklentisi ile yapılmış olabileceğini, hatta insider trading suçlaması ile karşılaşmamak için alımların ABD dışı borsalarda yapıldığını dile getirdi.

Digital Currency Group kurucusu ve CEO’su Barry Silbert de Bitcoin yükselişi ile birlikte “Bitcoin knows something” paylaşımını yapmıştı.

Ekim ayında Bir Bitcoin ETF’inin kabul edilebileceğine yönelik açıklamalar, bu çerçevede gündeme gelen Bitcoin talebi ve insider trading iddiaları Bitcoin’in yükselişine önemli bir ivme kazandırdı ama unutulmamalı ki bu iddiaların birçoğu manipülasyon amaçlı olabilir. Bu nedenle bu tarz açıklamalara şüphe ile yaklaşmak, bu verinin kaynağını sorgulamak ve argümanları dikkatli bir şekilde değerlendirmek en doğru yaklaşım olacaktır.

Sonuç

Bu yazının amacı yazının girişinde de ifade edildiği üzere bir Bitcoin ETF’inin ne zaman kabul edilebileceğine dair bir öngörüde bulunmak değildir. Bunu öngörmek siyasi, ekonomik, düzenleyici nedenlerle hiç kolay bir şey de değil. Bu nedenle tarih veren açıklamalara dikkatle yaklaşmakta fayda var.

Bu yazıda bir Bitcoin ETF talebinin kabul edilmesi ihtimalinin neden arttığına, daha önce neden kabul edilmediğine ilişkin veriler üzerinden ışık tutulmaya çalışılmaktadır.

Kripto varlık ekosisteminin taşıdığı potansiyele ve hızla büyümesine ve Bitcoin’e olan kurumsal talebe bağlı olarak, yukarıda sıralanan bir Bitcoin ETF’ini kabul etme ya da etmenin olası siyasi, ekonomik, düzenleyici maliyeti açısından Bitcoin ETF’ine onay vermemenin daha maliyetli olabileceği bir noktaya doğru hızla gidiyoruz.

ABD tarafından gelecek bir Bitcoin ETF onayı şüphesiz Bitcoin’e güçlü bir ivme kazandıracaktır. Bu onay Bitcoin’in bir sonraki hikayesi de olabilir. Bekleyip göreceğiz.

Bu yazı ilk olarak 09.10.2021 tarihinde Blockchain Istanbul Medium hesabında yayımlanmıştır.

Share This