Twitter Bahşiş Özelliği, Çin Merkez Bankası & Gensler’in Açıklamaları: Nereye Gidiyoruz?

Twitter Bahşiş Özelliği, Çin Merkez Bankası & Gensler’in Açıklamaları: Nereye Gidiyoruz?

Kriptoparalar ile ilgili son derece önemli gelişmelerin arka arkaya yaşandığı bir dönemin içerisindeyiz. Bu gelişmeler doğal olarak ekosistemin büyüme hızı ve potansiyeli ile paralel bir düzlemde ilerliyor.

Bugün hem kriptoparaların kitlesel olarak benimsenmesi hem de düzenleyici gelişmeler açısından son derece yoğun bir gündemin içerisindeyiz. Bitcoin ve diğer kriptoparalara, kripto varlıklara artan bireysel ve kurumsal yatırımcı ilgisi piyasanın büyümesine, geniş bir yatırımcı kitlesi tarafından benimsenmesine katkı sunarken arka arkaya olumlu ve olumsuz düzenleyici gelişmelerin gündeme geldiğine ve bu gelişmelerin her birinin piyasa üzerinde doğrudan olumlu ve olumsuz etkilere neden olduğuna şahit oluyoruz.

Geçtiğimiz aylarda El Salvador’un Bitcoin’i yasal para birimi (legal tender) kabul etmesi gibi son derece önemli bir gelişmeyi diğer birçok ülkenin kriptoparaları yasallaştırma yönünde eğilimi takip etti. En son Ukrayna kriptoparalar için daha güvenli bir kullanıcı deneyimi çerçevesinde kriptoparalara yasallık kazandırdı. Birçok ülke meclisinde kriptoparaların yasallaştırılması tartışılıyor. Bununla birlikte geçtiğimiz aylarda geçmiş yıllarda takındığı tutumla bağlantılı olarak Çin’den ödeme/finans şirketleri ve madenciler odaklı kriptopara yasakları gündeme geldi.

Yukarıdaki gelişmelere paralel son günlerde kriptoparaların geleceği açısından üç önemli gelişme yaşandı. Bunlardan ilki, SEC Başkanı Gensler’in kriptopara düzenlemeleri ile ilgili yaptığı arka arkaya açıklamalardı. İkincisi, Twitter’ın BTC ile bahşiş özelliğini duyurmasıydı. Üçüncüsü ise Çinli düzenleyici kurumların ve Merkez Bankası’nın kriptoparalarla ilgili kapsamlı yasaklayıcı açıklamasıydı.

Gensler’in Açıklamaları

SEC geçtiğimiz aylarda ICO (İlk Coin Arzı) projelerine ve ICO platformlarına kestiği cezalar ve Ripple şirketine açtığı kayıtdışı menkul kıymet davası ile kripto ekosisteminin gündemini uzun süre meşgul etti.

Özellikle XRP’nin kayıt dışı menkul kıymet (security) olduğu gerekçesiyle Ripple’a açılan dava SEC’nin diğer kriptoparalara bakışı ve benzer süreçlerin başka varlıklar özelinde takip edilip edilmeyeceği sorusunu gündeme getirdi. Bu dava ABD’de bulunan büyük kriptopara borsalarından ve ABD’li kullanıcılara hizmet veren ve ABD ile sorun yaşamak istemeyen bazı borsalar tarafından XRP’nin liste dışı edilmesiyle neticelendi. Sonuç olarak bu davanın hem XRP fiyatı üzerinde hem de genel anlamda kriptopara fiyatlar seviyesi üzerinde olumsuz yansımaları oldu.

SEC yukarıda da ifade edildiği üzere bir süredir kripotpara ekosisteminin gündeminde önemli bir yere sahip. SEC Başkanı Gensler’in son günlerde arka arkaya yaptığı açıklamalar ise SEC’nin kriptopara ekosisteminin gündeminde kalmaya devam edeceğini gösteriyor.

Gensler geçtiğimiz günlerde arka arkaya DeFi platformlarının yalnızca sözde merkeziyetsiz olduğu (merkeziyetsizliğin bir tiyatrodan ibaret olduğu ifade ediliyor ve “Decentralized in Name Only(DINO)— Sadece İsimde Merkeziyetsiz” ifadesi kullanılıyor) ve düzenlenmesi gerektiğine ilişkin açıklamalar yaptı. Ayrıca ihraç edilen birçok kripto varlığın menkul kıymet statüsünde olduğunu da açıklamalarına ekledi.

Gensler’in açıklamaları kriptopara ekosistemi açısından son derece önemli bir ülke olan ABD cephesi açısından son derece dikkatle takip edilmesi gereken ve piyasayı da etkileme potansiyeli yüksek olan açıklamalardır.

Gensler’in açıklamaları doğrultusunda, akıllı sözleşme tabanlı yönetişim mekanizmaları olan, DAO olarak nitelendirilen merkeziyetsiz otonom organizasyonların yönetişim tokenları, DeFi protokollerinin yönetişim tokenları menkul kıymet tanımlaması çerçevesinde yaptırımlara maruz kalabilir. DeFi protokollerinin değerlemesi ile yakından ilişkili bu varlıklara yönelik yaptırımlar piyasa açısından XRP’den daha olumsuz bir etkiye yol açma potansiyeli taşıyor.

Gensler’in açıklamaları doğrultusunda DeFi geliştiricileri ve DeFi konsepti altında sunulan finansal araçlarla (lending, staking vs.) ilgili (bu finansal araçlar ile ilgili hizmetler sunan merkezi, üçüncü parti kuruluşlar üzerinden) yaptırımlar gündeme gelebilir. DeFi dışında diğer birçok kripto varlık özelinde menkul kıymet tanımından hareketle yapılacak düzenleyici girişimler hem ABD özelinde hem de genel anlamda kriptopara ekosistemi açısından olumsuz birçok sonucu beraberinde getirebilir.

Yukarıda anlatılanlar itibari ile Ripple davasının sonucunun neden çok önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir. SEC’nin problemli olduğunu düşündüğüm menkul kıymet değerlendirmesinin mahkeme nezdinde kabul görmemesi birçok açıdan ekosistemi rahatlatacaktır.

Son olarak, Gensler’in son açıklamalarından ve kamusal profilinden hareketle kriptopara & blokzincir inovasyonunun farkında olduğunu, bu inovasyona karşı yasaklayıcı bir tutum benimsemekten ziyade kripto varlıkları daha sıkı kontrol etmek yönünde bir tutum içinde olduğunu düşünüyorum. ABD cephesinde kriptopara regülasyonları özelinde olumsuz bir hava olmadığını vurgulamak istiyorum. Son bir yıl içerisinde oldukça olumlu düzenleyici adımlar da atıldı.

Çin Merkez Bankası Yasak Açıklaması

Birkaç gün önce Çin Merkez Bankası ile birlikte toplamda 10 kurum tarafından kriptoparalarla ilgili son derece olumsuz bir açıklama yapıldı.

Bitcoin ve Tether’a da referans verilen açıklamada tüm kriptopara işlemlerinin yasadışı olduğu, geniş çaplı bir şekilde yasaklanması gerektiği vurgulanıyordu. Açıklamada, yabancı kriptopara borsalarının Çinli kullanıcılara hizmet vermesinin yasadışı olduğu, borsa çalışanlarının hukuki sorumluluk taşıyabileceği, kriptopara ilişkili internet içeriklerinin dahi takip edilmesi gerektiği gibi son derece sert ifadeler yer alıyordu.

Öncelikle Çin’in bu tutumunun çok şaşırtıcı olmadığını vurgulamakta fayda var. Önceki yıllarda da Çin’den kriptopara ilişkili çok sayıda olumsuz benzer açıklama, yasak gündeme geldi.

Çin 2013 yılında finans ve ödeme şirketlerini Bitcoin ilişkili işlemlerden yasaklaşmıştı bu yasağı 2017 yılında ve 2021 yılı Mayıs ayında kapsamını genişleterek yineledi. Aynı zamanda Çin, 2017 yılında yaşanan yükseliş trendinde ortaya çıkan çok sayıda ICO kampanyası çerçevesinde ICO’ları da yasaklamıştı. Yine 2017’de kriptopara borsalarının yasaklanacağına ilişkin Çin’de haberler çıkmıştı.

Geçtiğimiz aylarda Çin tarafından gelen ve ekosistemi ciddi anlamda etkileyen diğer bir düzenleyici adım kriptopara madencilik faaliyetlerinin yasaklanmasıydı. Önce madencilik faaliyetlerinin sıkı bir şekilde düzenleneceğine ilişkin açıklamalar geldi ve hemen sonrasında madencilik kuruluşlarına operasyonlarını sonlandırmaları gerektiği yönünde çağrıda bulunuldu. Bu yasak neticesinde madenciler hızlı bir şekilde Çin’i terk etti. Bitcoin hash oranında kayda değer bir düşüş gerçekleşti ve nihai olarak kriptopara fiyatlar seviyesinde sert bir düşüş yaşandı.

Çin tarafından şimdiye kadar gündeme gelen kriptopara yasakları ve Bitcoin’e etkisi — Kraken

Son olarak Çin Merkez Bankası’nın da aralarında bulunduğu 10 düzenleyici kurumdan yukarıda ifade edilen açıklama geldi.

Yukarıda ifade edilen, Çin tarafından gelen tüm yasaklayıcı gelişmeler hemen sonrasında kriptopara piyasasını olumsuz etkiledi. Ancak bu durumun yukarıda yer alan grafikte de görüleceği üzere piyasada uzun vadeli değil kısa vadeli geçici etkilere neden olduğunu gözlemliyoruz.

Çin’in bu yaklaşımının nedenlerine gelecek olursak; öncelikle Çin’in kontrolcü bir devlet olduğu ve bu nedenle kontrol ve denetimi oldukça zor bahse konu varlıklar ile ilgili tutumunun yasaklama yönünde olduğu, konuya para politikaları, parasal bütünlük, parasal egemenlik gibi başlıklar çerçevesinde sistemik bir risk olarak yaklaşıldığı, geçtiğimiz aylarda testleri yapılan Dijital Yuan çerçevesinde kriptoparaların rekabetçi ve risk temelli bir yaklaşımla ele alındığı gibi hususları sıralayabiliriz.

Çin’in madencilik yasakları sonrasında ABD tarafından bunun ABD için bir fırsat olduğuna ilişkin değerlendirmeler dile getirilmişti ve Çinli madenciler hızlı bir şekilde Kuzey Amerika’ya geçiş yapmıştı. Bugün Kuzey Amerika’nın hash gücü oldukça hızlı bir şekilde artıyor. Fırsat ekseninde aynı değerlendirmeler Çin’den gelen son yasak sonrasında da ABD’li senatörler ve temsilciler meclisi üyelerince dile getirildi.

Bitcoin ve kriptoparalar ekonomik fenomenler olmasının yanı sıra doğal olarak son derece siyasi fenomenler de, konunun siyasi boyutunun önümüzdeki günlerde daha yoğun bir tartışma konusu olacağını düşünüyorum. Bu çerçevede Çin’in yasaklayıcı yaklaşımı ve ABD’den gelen fırsat okumalarının anlamı daha iyi anlaşılacaktır.

Son olarak Çin’in bu tutumunun sürdürülebilir bir tutum olmadığını ve piyasa üzerinde de uzun vadeli bir etkiye sahip olmayacağını düşünüyorum.

Twitter Bitcoin Bahşiş Özelliği

Bireysel ve kurumsal adaptasyon açısından son ayların en önemli gelişmesi şüphesiz Twitter’ın Bitcoin bahşiş özelliğiydi. Milyarlarca kullanıcıya sahip bir sosyal medya devi olan Twitter’ın Bitcoin’i varsayılan olarak uygulamasına eklemesi ve uygulama içi transferlere izin vermesi Bitcoin’in geniş kitlelerce kullanılması ve bu kullanıma bağlı olarak Bitcoin’e yönelik oluşacak talep açısından son derece önemli bir gelişme dolayısıyla bir bütün olarak kriptopara ekosistemi açısından oldukça önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.

Jack’in mobil ödeme şirketi Square aracılığıyla Bitcoin yatırımı yapması, CashApp’in Bitcoin entegrasyonu, Jack tarafından, geçtiğimiz aylarda finansal özgürlükler temelinde açık kaynak bir Bitcoin donanım cüzdanı üzerine çalışıldığının ve çok tartışılan Bitcoin madencilik faaliyetlerinin karbon salınımını düşürmek için çalışmalar yapıldığının ifade edilmesi gibi gelişmeler Twitter Bitcoin bahşiş geliştirmesinin kapsamlı bir stratejinin parçası olduğunu gösteriyor.

Twitter’ın kriptopara entegrasyonunda Facebook’tan daha farklı bir yol izlediğini ve mevcut durum itibariyle daha başarılı bir strateji uyguladığını vurgulamakta fayda var. Facebook, finansal özgürlükleri artırmak amacıyla bir stabil kriptopara ekosistemi olarak Diem projesini geliştirmek ve ihraç etmek istedi ancak çok sayıda tepki ile ve düzenleyici risk ile karşı karşıya kaldı ve hala projesini başlatamadı. Twitter ise aynı amacı Bitcoin ile gerçekleştirmeye çalışıyor ve şimdiye kadar uyguladığı strateji ile önemli bir başarı yakaladı.

Twitter’ın Bitcoin bahşiş işlemlerinden komisyon almadığını vurgulamakta da fayda var. Eğer Twitter, bahşiş özelliği üzerinden bir gelir modeli inşa etseydi çeşitli düzenleyici risklere maruz kalma ihtimali daha yüksek olurdu.

Son olarak Twitter’ın Lightning teknolojisini kullanan Strike API’sını kullanacağını biliyoruz. El Salvador’un Bitcoin’i yasal para birimi ilan etmesi sonrası El Salvador’da ve genel anlamda Strike mobil uygulaması indirme sayısında ciddi bir artış olmuştu. Lightning teknolojisi daha hızlı, daha düşük maliyetli (özellikle mikro işlemler açısından önemli) ve daha gizli işlemler için Bitcoin adaptasyonunda önemli bir opsiyon olarak öne çıkıyor. Twitter’ın BTC bahşiş açıklaması sonrası Lightnin Netwok düğüm ve kanal sayısında ayrı ayrı %20’nin üzerinde artış gerçekleşti. Bitcoin’in benimsenme oranına ve kullanım alanının artmasına paralel Lightning Network tarafında da son aylarda ciddi bir gelişim olduğunu görüyoruz.

Sonuç

Şimdiye kadar kriptopara yatırımcılarını en çok heyecanlandıran gelişmeler hiç şüphesiz kriptoparaların kitlesel düzeyde benimsenmesi ve bunu takip eden olumlu düzenleyici gelişmelerdi.

Kriptopara ekosistemi son derece dinamik bir şekilde gelişmeye, büyümeye devam ediyor. Ekosistemin büyümesine bağlı olarak hem kurumsal adaptasyon tarafında hem de düzenleyici gelişmeler tarafında önemli gelişmeler de arka arkaya geliyor.

ABD ve Çin’in diğer birçok konuda olduğu gibi kriptoparalar konusunda da tutumlarının farklı olduğunu ve bu tutumun bu ülkelerin çevre ülkerinde de benzer tutumları destekleyiciğini söylemek yanlış olmaz. Dolayısıyla her iki ülkenin kriptoparalara ilişkin yaklaşımı önem arz ediyor.

Düzenleyici gelişmelere paralel, aynı zamanda bu gelişmelere önemli ölçüde yön veren kurumsal adaptasyon tarafında da oldukça dinamik bir sürecin olduğunu görüyoruz ve bu taraftaki gelişmelerin genel anlamda son derece olumlu bir şekilde ilerlediğini söyleyebiliriz.

Yakın gelecekte özellikle düzenleyic tartışmaların kripto ekosisteminin gündemini meşgul etmeye devam edeceğini ve bu konuda önemli gelişmelerin arka arkaya geleceğini düşünüyorum.

Bu yazı ilk olarak 26.09.2021 tarihinde Blockchain Istanbul Medium hesabında yayımlanmıştır.

Share This