Güvenin ve Kontrolün Yeniden İnşası: Merkeziyetsiz Finans (DeFi) Uygulamaları
Günümüzde ödeme ve değer saklama aracı olarak kabul edilen ve kullanılan merkez bankası itibari para birimleri ile finansal, ticari iş ve işlemlerimizi gerçekleştirmekteyiz. İtibari para birimleri yanında değerli madenler ve kağıtları da ticari hayatta kullanıyoruz. Tüm bu finansal araçları kanunlarla regüle edilen merkezi finansal kurum ve kuruluşlar aracılığıyla kullanmaktayız.
Finansal hayatta kullandığımız araçlar/varlıklar üzerinde bireylerin kontrolü, denetimi oldukça sınırlıdır. Bu araçlarla bireyler, finansal iş ve işlemlerini ancak merkezi kurumların izni çerçevesinde ve birçok karmaşık prosedür aracılığıyla gerçekleştirebilirler. Ayrıca, günümüz finans sisteminde bireylerin finansal araçlara erişimi açısından birçok sınırlılık ve önemli eşitsizlikler mevcuttur.
Merkeziyetsiz finans uygulamaları, yukarıda bir kısmına değinilen geleneksel finans uygulamalarının birçok problemine önemli bir alternatif oluşturmaktadır. Merkeziyetsiz finans uygulamaları bize arkasında hükümet, bankalar ve diğer finansal kuruluşlar gibi merkezi bir otorite olmadan, yani herhangi bir otoriteden izin almaya ihtiyaç duymadan, kişiler arası, şeffaf, güvenli ve dünyanın herhangi bir yerinden ve herhangi bir engel olmadan erişebildiğimiz bir finansal hizmet deneyimi sunar.
Bu makalede kullanacağımız ve yakın bir gelecekte ismini sık duyacağınız DeFi, Merkeziyetsiz Finans’ın İngilizce karşılığı olan “Decentralized Finance”ın baş harflerinin bir araya getirilmesi ile türetilmiş bir kavramdır. DeFi’nin bir konsept olarak ortaya çıkması ve yaygınlık kazanması birkaç aşamada oldukça yakın bir dönemde gerçekleşmiştir.
2008 yılında kripto para birimi Bitcoin makalesi yayımlanmış, 2009 yılında Bitcoin piyasaya sürülmüş ve sunduğu radikal, yenilikçi ve özgün finansal çözümler dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Bitcoin ile birlikte Bitcoin’in arkasındaki teknoloji olan blockchain (blokzinciri) teknolojisinin potansiyeli fark edilmiş ve hızla finans sektörü başta olmak üzere farklı sektör ve alanlarda kullanımına ilişkin çok sayıda pilot çalışma yapılmıştır. Günümüzde de bankacılık, tapu, noterlik, hukuk, altyapı hizmetleri, telekom ve ağ güvenliği gibi birçok alanda blockchain teknolojisinin kullanımına ilişkin çalışmalar yapılmaktadır.
DeFi ile ilgili son olarak değinmemiz gereken önemli bir teknoloji, aşama blockchain teknolojisi üzerine geliştirilen akıllı sözleşmelerdir. Blockchain teknolojisi bize merkeziyetsiz (dağıtık yapıda), kişiler arası (eşten-eşe), açık ve şeffaf, değiştirilemez, güvenli ve oldukça düşük maliyetlerle finansal işlemler gerçekleştirme fırsatı sunar. Akıllı sözleşmeler ise bu teknoloji üzerinde daha kompleks işlemler gerçekleştirmek için geliştirilmiş bir işlem protokolüdür.
Akıllı sözleşmeleri bir kira sözleşmesi üzerinden anlatacak olursak; bir yıllık bir kira sözleşme yapacağımızı, kiralayacağımız dairenin %30 ve %70 oranında iki ayrı sahibi olduğunu ve ev sahiplerine payları oranında kira miktarını her ayın 1’inde 12 ay boyunca ödeyeceğimizi varsayalım. Bu sözleşmeyi blockchain ağı üzerinde akıllı sözleşme olarak kodladığımızda. Her ayın birinde kiracının hesabından teminat olarak yatırdığı miktardan ev sahiplerinin hesabına kira ücreti otomatik olarak yatırılacak ve bu işlemler blockchain ağına eklenecektir. Bu durumda işlemler şeffaf ve güvenli bir şekilde gerçekleşecek ve üçüncü bir kişi ve kuruma güven/ihtiyaç duyma gereksinimi ortadan kalkacaktır. Bunun gibi çok daha basit ve kompleks akıllı sözleşme çeşitleri geliştirilebilir.
DeFi’ye borç/kredi sözleşmesi üzerinden bir örnek verecek olursak; bir yatırımcının parası ile faiz geliri elde etmek istediğini, bir kişinin de borç almak istediğini varsayalım. Yatırımcı, uygun kripto varlıklarını ilgili DeFi uygulamasının borç havuzunda belirli bir süre kilitler. Borçlu da bu havuzdan, teminat olarak yatırdığı kripto varlıklardan belli bir oranda aylık arz ve talebe göre hesaplanan miktarda faiz vermeyi garanti ederek borç alır. Tüm bu işlemler blockchain üzerinde akıllı sözleşmeler aracılığıyla eşler arasında gerçekleştirilir ve üçüncü parti bir kişi ve kuruluşa ihtiyaç yoktur. Alacaklı ve borçlu yalnızca oldukça güvenli bir ağa güvenir. Daha basit ve daha kompleks DeFi uygulamaları geliştirilebilir.
Yukarıda ifade edilen bilgiler doğrultusunda DeFi’yi, blockchain teknolojisi üzerinde bir veya birden fazla akıllı sözleşmenin birbiri ile senkronize bir şekilde arkasında merkezi hiçbir otorite olmadan, eşler arası, otomasyona bağlanmış finansal işlemler ekosistemi olarak tanımlayabiliriz.
DeFi uygulamalarının pazar hacmi ve kullanıcı sayısı katlanarak artmaktadır. DeFi uygulamalarının pazar hacmi Haziran 2020 itibariyle 2 milyar doları geçmiştir[1]. Toplam kullanıcı sayısı ise 600 bine yaklaşmıştır[2]. Farklı DeFi uygulamalarında tutulan varlıkları tek bir platform üzerinden kontrol edebilmek için geliştirilen Zerion platformunun kurucusu Evgeny Yurtaev, Mayıs 2020 itibariyle 1000 yeni DeFi varlığının DeFi ekosistemine eklendiğini duyurmuştur[3]. 2020’nin başından bu yana birçok DeFi uygulaması kripto para biriminin yıllık bazda getirisi %100’ü geçmiş, %500’e kadar karlılık sağlayan varlıklar olmuştur. DeFi uygulamalarının piyasa hacmi ve kullanıcı sayısı halihazırda görece küçük rakamlar olsa da DeFi’nin büyüme hızı ve potansiyeli oldukça yüksektir.
Bügün DeFi ekosisteminde yer alan merkeziyetsiz uygulamalarla borç alma, borç verme (faiz karşılığı), kripto para ticareti (merkeziyetsiz borsa), akıllı sözleşmelerin sigorta edilmesi, kripto türev ürünler ticareti, USD’ye eşit stabil kripto para(1:1) ticareti gibi çok sayıda finansal işlem yapılabilmektedir. DeFi uygulamalarının sayısı ve türü hızlı bir şekilde artmaktadır. Yakın bir zamanda Türkiye’den bir girişim de Türk Lirası’na eşit bir stabil kripto para birimi çıkarmış ve kripto ekosisteminde Türk Lirası ile işlem yapmak isteyenler için DeFi uygulaması olarak hizmet vermektedir.
DeFi uygulamaları ve kripto paraların büyüme potansiyeline dikkat çekmek için bu konseptlerle ilgili yaygın bir şekilde internet analojisi yapılmaktadır. Internet ile kurulan bu ilişki yalnızca büyüme hızı açısından nicelik olarak değil nitelik olarak da geçerlidir. DeFi uygulamaları bize blockchain teknolojisi aracılığıyla son derece şeffaf, güvenli ve açık bir finansal işlem ekosistemi sunar.
Yatırım yaptığımız varlığın toplam piyasa arzını, maksimum piyasa arzını, dolaşımdaki piyasa arzını, dolaşıma girecek muhtemel piyasa arzını ve bununla birlikte gerçekleşen tüm işlemleri ve işlem miktarlarını anlık olarak takip edebiliriz. Bu durum bir sabah uyandığımızda yatırım yaptığımız varlıktan sınırlı ya da sınırsız sayıda beklenilen miktarın üzerinde yeni varlık üretilemeyeceğine bir garanti teşkil eder ve yatırım yaptığımız varlıklar üzerinde kontrolümüzü ve bu varlıklara olan güvenimizi artırır.
Geleneksel finans sisteminin en önemli problemlerinden biri finansal hizmetlere erişim sorunudur. Altyapı problemleri nedeniyle dünya nüfusunun önemli bir kısmı birçok finansal hizmete erişememektedir. Altyapı probleminin yanı sıra bugün bankacılık işlemleri için çok sayıda prosedürü yerine getirmemiz, banka nezdinde güvenilirliğimizi kanıtlamamız gerekmektedir. DeFi uygulamalarına erişmek ve DeFi ekosistemine dahil olmak için ise dünyanın neresinde ve hangi zaman diliminde olduğunuzun hiçbir önemi yoktur. İnternet altyapısına sahip olmak ve ilgili uygulamayı kullanacak temel bilgilere sahip olmak yeterlidir.
İnternet veriyi, bilgiyi nasıl dünyaya açtı ve veri, bilgi üzerinde bireylerin kontrolünü hiç olmadığı kadar artırdıysa, DeFi uygulamaları ve kripto para projeleri de aynısını finans ve para için yapıyor. Bu yönüyle DeFi konsepti ve bir bütün olarak blockchain teknolojileri internet devriminin oldukça önemli bir tamamlayıcısı, bileşenidir.
Feodalitenin yıkılması, merkezi krallıkların kurulması, Fransız ihtilali ve günümüz ulus devletlerinin ortaya çıkmasında paranın ve ticaretin oynadığı rol düşünülürse, paranın ve finansın oldukça yenilikçi bir formu olan hatta yeniden icadı sayılabilecek DeFi uygulamalarının ve blockchain teknolojilerinin yakın gelecekte sebep olacağı sosyal, ekonomik ve politik değişimler daha iyi anlaşılacaktır.
Bugün bankalar, diğer finansal kuruluşlar hatta merkez bankaları blockchain teknolojisinin sunduğu işlem güvenliği, hızı, esnekliği ve düşük işlem maliyetinin farkına vardılar ve blockchain altyapısını çeşitli işlemlerinde kullanmaya başladılar ya da kullanmak için çalışmalara başladılar. DeFi ise her bir bireyin fonları üzerinde tam bir kontrole sahip olduğu ayrı bir bankasının olması anlamına geliyor. DeFi uygulamalarının ve diğer blockchain tabanlı merkeziyetsiz kripto paraların kullanıcı sayısının artması ve insanların ana akım olarak ödeme ve değer saklama aracı olarak bu araçları kullanmaya başlaması finansal kurum ve kuruluşları diğer birçok kurum ve kuruluşla birlikte dönüştürecek.
[2] https://explore.duneanalytics.com/dashboard/defi-users-over-time
[3] https://twitter.com/evgeth_/status/1271234221554561024?s=20
Bu yazı ilk olarak Daktilo1984 sitesinde yayımlanmıştır.