Madencilik Kıskacında Bitcoin: Çin Bitcoin’e Savaş Mı Açtı?

Madencilik Kıskacında Bitcoin: Çin Bitcoin’e Savaş Mı Açtı?

Boğa sezonu olarak adlandırılan fiyatların yükseliş trendinde olduğu döneme girildiğinde Bitcoin madenciliği de yoğun bir şekilde tartışılmaya başlanıyor. Bu tartışmanın, düzenlemeler, artan enerji tüketimi ve karbon emisyonu nedeniyle madencilik faaliyetlerinin çevresel etkileri gibi farklı alt başlıkları var. Tartışmanın her bir alt başlığı aynı zamanda bir diğeri ile sıkı bir ilişki içerisinde olma özelliği taşımaktadır.

Tüm bu tartışmaların son günlerde Bitcoin’in fiyatına doğrudan ya da dolaylı olarak önemli etkileri olduğunu gördük. Bu etkinin, tek bir sebepten ziyade birbirine bağlı birkaç etkenin birleşmesi ile daha da derinleştiğini gördük ve halihazırda ayı piyasasına mı girdik tartışmaları kriptopara topluluğunun ana tartışma konusunu oluşturuyor.

Düzenlemeler

Henüz oldukça sınırlı bir şekilde düzenlenmiş ya da hiç düzenlenmemiş kriptopara ekosisteminin düzenleme fazına girdiğini ve son derece dinamik bir gelişim süreci olan bu varlıkların kapsamlı bir şekilde düzenlenmesi için çalışmaların başlatıldığını görüyoruz.

Kriptopara düzenleme tartışmalarının yoğunlaştığı önemli alanlardan birini madencilik faaliyetleri oluşturuyor. Madencilik faaliyetleri düzenlemeler çerçevesinde, bu faaliyetlerin lisanslanıp lisanslanmayacağı, madenciler tarafından elde edilen blok ödüllerinin nasıl bir gelir kategorisinde ele alınacağı, bu gelirlerin nasıl vergilendirileceği ve son olarak hem elektrik tüketimi hem de çevresel etkileri itibariyle yasaklama dahil madencilik faaliyetlerine nasıl yaklaşılacağı gibi başlıklar altında tartışılıyor.

Artan Enerji Tüketimi

Bitcoin’in benimsenme oranının ve değerinin artması ile birlikte Bitcoin ağına, madencilik faaliyetlerine tahsis edilen işlemci gücü de artış göstermektedir. Yani fiyata bağlı olarak sisteme daha fazla madenci daha fazla donanım dahil olmaktadır. Buna bağlı olarak Bitcoin madencilik faaliyetlerinde kullanılan elektriğin oranı da artmaktadır.

Cambridge Üniversitesi Alternatif Finans Merkezi tarafından yayımlanan Bitcoin Elektrik Tüketim Endeksi (CBECI — Cambridge Bitcoin Electricity Consumption Index)’ne göre Bitcoin, yıllık elektrik tüketim oranına göre Kolombiya, Şili, Bangladeş ve Avusturya’dan daha fazla elektrik tüketmektedir. Bahse konu endekste yer alan güncel verilere göre Bitcoin, Türkiye’nin yıllık elektrik tüketim miktarının yaklaşık 1/3’ünü tüketmektedir. Bu verilerin uygulanan metodoloji çerçevesinde değişken olduğunu, Bitcoin’in fiyatı ile ilişkili olarak elektrik tüketim miktarının kısa aralıklarla önemli değişimler geçirdiğini vurgulamakta fayda var.

Yıllık Elektrik Tüketimi Ülke Sıralaması ve Bitcoin, CCAS

Çevresel Etkiler

Bitcoin madenciliğinin çevresel etkileri, yukarıda bahsedilen artan elektrik kullanımına bağlı olarak, enerji kaynaklarının ne kadarının fosil yakıtlardan ne kadarının yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandığı tartışması bağlamında ortaya çıkıyor.

Küresel iklim değişimi, küresel ısınma bağlamında Bitcoin madenciliğinin çevresel etkileri, karbon ayak izi, siyasiler, bürokratlar, çevreciler ve Bitcoin karşıtları tarafından sık sık gündeme getiriliyor.

Cambridge Üniversitesi Alternatif Finans Merkezi tarafından yayımlanan 3. Karşılaştırmalı Global Kripto Varlık Çalışması isimli rapora göre Bitcoin madenciliğinin tükettiği elektriğin bilinenin aksine önemli sayılabilecek bir kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanıyor. Bununla birlikte bahse konu rapor çerçevesinde ve yakın zamanda yapılan çok sayıda araştırmaya göre Bitcoin madenciliğinde kullanılan elektrik içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının oranı hızla artmaya devam ediyor.

1 x nVwciFT1egUYuXcxc1A
Bölgelere Göre Madencilik Enerji Kaynakları, CCAS

Bitcoin madenciliğinde, yenilenebilir enerji kaynakları oranının artmasının makul gerekçeleri var. Daha ucuz ve daha sürdürülebilir bir madencilik için yenilenebilir enerji kaynakları önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Bu nedenle yukarıda ifade edilen mevcut tartışmalardan da hareketle ilerleyen yıllarda Bitcoin madenciliğinde yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı oranının önemli bir seviyeye gelme ihtimali oldukça güçlü duruyor.

Madencilik Tartışmaları

Yukarıda da ifade edildiği üzere madencilik tartışmalarının belli dönemlerde dozu artıyor. Bitcoin fiyatında geçtiğimiz aylarda yaşanan artış neticesinde Bitcoin madenciliği yoğun bir şekilde tartışılmaya başlandı ve Elon Musk’ın önce Tesla’nın Bitcoin ile araç satışı yapacağını açıklayıp kısa bir süre sonra Bitcoin madenciliğinin karbon ayak izi itibariyle Tesla’nın Bitcoin ile araç satışını durdurduğunu açıklaması Bitcoin fiyatına olumsuz etki yaptı.

Musk’ın açıklamaları sonrası Kuzey Amerikalı madencilik girişimleri tarafından Bitcoin Madencilik Konseyi kuruldu ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının artırılması adına çalışmalar yürütmek için sektörün önde gelenleri ile çeşitli toplantılar düzenledi.

Henüz Musk’ın açıklamalarının etkisi geçmemişken Çin’den madencilik faaliyetlerinin sıkı bir şekilde düzenleneceğine dair bir açıklama geldi. Bu açıklama Bitcoin fiyatına önemli bir etkide bulunurken açıklama sonrası bazı Çin eyaletlerinin madencilere faaliyetlerini sonlandırmaları gerektiği yönünde çağrıda bulunması ve birçok madencilik firmasının Çin’de operasyonlarını durdurması ve operasyonlarını alternatif bölgelere kaydırması Bitcoin’deki düşüşü daha da derinleştirdi.

Çin Bitcoin’e Savaş Mı Açtı?

Çin uzun bir süredir düzenleme tartışmaları çerçevesinde kriptopara ilişkili yasakları gündeme getiriyor. Kriptopara piyasasının hızlı bir şekilde büyüdüğü dönemlerde Çin’in bu yaklaşımı farklı başlıklar altında yoğun bir şekilde tartışmaya açılıyor. Ancak buradan hareketle Çin’in Bitcoin’e savaş açtığını söylemek son derece yanlış olur. Çin’in kriptoparalara ve madencilik faaliyetlerine yaklaşımını daha irrasyonel bir tercih olan savaş kavramından ziyade politik tutumu ve gerekçeleri üzerinden anlamaya çalışmak bize daha doğru bir bakış açısı sunacaktır.

Çin uzun bir süredir hava kirliliği ile mücadele ediyor. Çin’in farklı bölgelerinde yapılan araştırmalar bu kirliliğin sanayi bölgelerinde daha yoğun olduğunu ve sanayi faaliyetleri ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Hava kirliliği bağlamında geçtiğimiz yıllarda Çin’de karbon salınımının hızla arttığını görüyoruz. Bu yılın başında Çin Çevre Bakanlığı, karbon emisyonunu azaltmak için işletmelere kirlilik sınırları öngören Karbon Ticaret Sistemi’ni duyurdu. Ayrıca geçtiğimiz yıl Çin Devlet Başkanı Cinping, 2060 yılına kadar Çin’in “karbon nötr” olma hedefini kamuoyuna duyurmuştur.

19gp3dn19TASgPRt aCUQ1A
Çin Kişi Başına Karbon Emisyonu İstatistiği, Dünya Bankası

Çin, Bitcoin madenciliğinin en yoğun yapıldığı ülke olma özelliği taşımaktadır. Bitcoin ağına tahsis edilen işlemci gücü oranını ifade eden “hash oranı”na göre Çin, Cambridge Üniversitesi Alternatif Finans Merkezi’ne göre açık ara birinci sırada yer almaktadır.

1LRJRL23SpojyZTBFw2BtEQ
Ülkelere Göre Toplam Hash Oranı’nın Aylık Dağılımı, CCAF

Bitcoin madenciliği karbon ayak izi, halihazırda hava kirliliği ile mücadele eden ve karbon salınımı konusunda küresel iklim değişikliği ve küresel ısınma bağlamında uluslararası toplumdan önemli tepkiler tepki alan Çin’de önemli bir problem olarak ortaya çıkmaktadır.

Çin’de, Bitcoin madenciliği ile ilişkilendirilen diğer bir problemin de enerji kaynaklarının yeterliliği ile ilgili olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Çin’de Bitcoin madenciliği ile ilişkilendirilen bölgesel elektrik kesintileri meydana geldi. Bu kesintilerin Bitcoin madenciliği ile ilişkisi net olmamakla birlikte madencilik faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde yoğunlaştığını söyleyebiliriz.

Çin’in genel anlamda kriptoparalara ve Bitcoin madenciliğine yönelik tutumunun önemli ölçüde kontrol ekseninde şekillendiğini görüyoruz. Çin Komünist Partisi’nin ülkede neredeyse her şeyi sıkı bir şekilde kontrol etme, denetleme eğiliminde olduğunu biliyoruz. Kriptoparaların, blokzincir teknolojilerinin aracıları ortadan kaldırıp bireylere güç verirken kontrol ve denetim mekanizmalarını önemli ölçüde etkisizleştirdiğini düşünürsek kriptoparalara karşı Çin’in neden yasaklayıcı, sınırlayıcı bir tutum sergilediğini daha iyi anlayabiliriz.

Madencilik tartışması özellikle Çin’de gündeme gelen yasaklardan sonra Bitcoin fiyatı bağlamında ciddi anlamda abartılmasına rağmen hafife de alınmaması gereken bir konu olma niteliği taşımaktadır.

Madenciler, Bitcoin ağının güvenliği ve merkeziyetsizliği için oldukça önemli aktörlerdir. Bu bağlamda Bitcoin ağının sağlığı açısından hash oranı önemlidir. Ancak bilinenin aksine hash oranında yaşanan artışın fiyata etki etmesinden ziyade Bitcoin fiyatında yaşanan artış sisteme dahil olan madencilerin sayısını artırarak hash oranını artırmaktadır. Yani Çin’in kararı sonrası hash oranı düşüşü ile fiyat düşüşü arasında doğrudan bir korelasyon kurmak yanlıştır.

İran Örneği

Çin’in Bitcoin madenciliğine ilişkin tutumunu anlamak için İran’ın geçtiğimiz aylarda Bitcoin madenciliğine yaklaşımına bakarak önemli sonuçlar çıkarabiliriz.

İran, nüfusuna oranla, oransal olarak Bitcoin madenciliği faaliyetinin ve “hash oranı”nın yüksek olduğu bir ülke olma özelliği taşıyor. Ayrıca İran — Çin ortak madencilik iştirakleri de İran sınırları içerisinde yoğun bir şekilde Bitcoin madenciliği yapıyor.

İran’da geçtiğimiz aylarda Bitcoin madenciliği ile ilişkili bölgesel elektrik kesintileri meydana geldi ve bu kesintiler bazı bölgelerde günlerce devam etti. Rejim yetkilileri açık bir şekilde kesintilerden madencileri sorumlu tuttu.

İran hava kirliliği konusunda Çin ile yarışan bir ülke olma özelliği taşıyor. Çok sayıda araştırma ve rapora göre İran’da hava kirliliği her geçen yıl artmaya devam ediyor ve on binlerce ölüm hava kirliliğine bağlanıyor. Bu bağlamda İran özelinde Bitcoin madenciliğinin karbon ayak izi önemli bir problem olarak karşımıza çıkıyor.

İran’ın madencilik faaliyetleri ile ilgili mücadele ettiği diğer önemli bir problem ülkeye sokulan kaçak madencilik donanımları ve kaçak madencilik işletmeleridir. İran bu girişimlerle mücadele etmek adına düzenli aralıklarla tespit ettiği illegal madencilere operasyonlar düzenlemekte ve çok sayıda madencilik donanımı ele geçirmektedir.

İran, geçtiğimiz günlerde özellikle elektrik kesintileri, enerji rezervlerinin yetersizliği nedeniyle dört ay süre ile madencilik faaliyetlerinin yasaklandığını duyurdu.

İran madencilik karşıtı bir ülke değildir. Bitcoin’i ekonomik yaptırımları delme adına dış ticarette kullanabilmek için yasal altyapı çalışmaları da yapmaktadır. Bunun için kurumların, işletmelerin yerel madencilerden Bitcoin sağlaması teşvik dahi edilmektedir. Ancak kontrol edemediği ve risklerini ölçemediği madencilik faaliyetlerine karşı nasıl bir tutum izleyeceği konusunda kafasının karışık olduğu da açıktır.

Sonuç

Ne Çin’i, ne İran’ı ne de başka bir ülkeyi Bitcoin’e savaş açtı bağlamında ele almak bizi yanlış bazı sonuçlara yönlendirecektir. Uygulanan politikaların ilgili ülkeler özelinde gerekçelerine baktığımızda daha doğru sonuçlara varabiliriz. Vardığımız doğru sonuçlar uzun vadede bizlere daha öngörülebilir bir politik çerçeve sunabilir ve buna göre kararlarımıza, yatırımlarımıza daha doğru bir şekilde yön verebiliriz.

Madencilik bir süre daha iklim değişikliği, küresel ısınma, karbon ayak izi, enerji rezervleri, enerji kaynakları bağlamında tartışılmaya devam edecek. Bu tartışmanın zaman zaman dozunun arttığına ve bu tartışmadan hareketle manipülatif piyasa hareketlerine de şahit olacağız.

Günün sonunda düzenlemeler ve madencilerin ucuz, sürdürülebilir enerji kaynakları arayışı ile daha yeşil ve verimli bir madencilik ekosisteminin oluşacağına inanıyorum.

Bu yazı ilk olarak 28/06/2021 tarihinde BTCHaber‘de yayımlanmıştır.

Share This