Paradigma Değişimi: Merkez Bankası Dijital Paraları (CBDCs)

Paradigma Değişimi: Merkez Bankası Dijital Paraları (CBDCs)

Büyük çoğunluğumuzun Bitcoin ile adını duyduğu ve potansiyelini anlama fırsatı bulduğu blockchain teknolojileri finansal anlamda bir paradigma değişimini beraberinde getirdi.

Merkeziyetsiz, güvenli ve izin gerektirmeyen yapısı itibariyle merkezi otoritelere karşı değer transferi ve değer saklama aracı olarak bireylere güç veren blockchain teknolojileri devletler tarafından başlangıçta parasal egemenliklerine, finansal yapılarına ve hukuki düzenlemelerine bir tehdit olarak algılansa da blockchain teknolojisinin sunduğu fırsatlar ve ekosistemin büyüme hızına bağlı olarak bugün birçok devlet blockchain ekosistemine entegre olmaya çalışıyor. Merkez Bankası Dijital Paraları (Central Bank Digital Currencies – CBDC) da bu girişimler arasında en önemli başlıklardan birini oluşturuyor.

CBDC oldukça yeni bir konsept. Son birkaç yıldır fikir olarak benzer projeler farklı kurum ve kuruluşlar tarafından gündeme getirilse de bu konuda önemli adımlar geçtiğimiz aylarda atıldı. Devletlerin itibari para birimlerini blockchain tabanlı dijital varlıklara dönüştürme sürecini hızlandıran önemli gelişmeleri stabil kriptoparaların katlanarak artan piyasa değeri, Facebook’un stabil kriptopara ekosistemi olarak geliştirdiği Libra projesi ve Covid-19 pandemi sürecinin ekonomik ve sosyal etkileri olarak sıralayabiliriz.

Sabit Değerli Kriptoparalar (Stablecoins)

Piyasa değeri katlanarak büyüyen ve sayısı her geçen gün artan itibari para birimlerine endeksli stabil kriptoparalar devletlerin blockchain tabanlı kendi para birimlerini çıkarma girişimlerini hızlandıran önemli gelişmelerden biri oldu.

Kriptopara piyasasında işlem yapan piyasa aktörleri için yüksek volatilitenin zararlarından korunmaları ve ekosistem içerisinde daha güvenli değer transferi, likidite için geliştirilen itibari para birimlerine endeksli stabil kriptoparaların geliştirilmesi ve itibari para birimlerinden çok daha düşük maliyetli, esnek ve hızlı işlemler gibi blockchain teknolojilerinin sunduğu imkanları kullanıcılarına sunması neticesinde stabil kriptoparaların toplam piyasa değeri ve sayısında önemli bir artış oldu.

Piyasa değerine göre stabil kriptoparalar arasında birinci, kriptoparalar arasında üçüncü sırada bulunan Tether(USDT)’in toplam piyasa değeri Ağustos 2015’te yaklaşık 450 bin Dolar iken bugün 15 milyar Dolar seviyesine kadar çıktı. Bu çerçevede devletler CBDC’leri yalnızca blockchain teknolojilerinin sunduğu işlem güvenliği, hızı, esnekliği ve maliyeti gibi nedenlerle değil aynı zamanda stabil kriptopara piyasasının büyüme potansiyeli ve bu durumun küresel piyasaya etkileri, siyasi ve ekonomik maliyeti bağlamında da önemsiyor.

Image for post
Tether (USDT) Piyasa Değeri, Glassnode

Facebook / Libra

Kriptopara piyasasına ve stabil kriptoparalara ilginin artmasına ve CBDC girişimlerinin hızlanmasına neden olan önemli gelişmelerden biri de Facebook’un itibari para birimlerine endeksli küresel piyasalarda işlem görecek Libra projesini duyurması oldu. Facebook’un, altyapı ve ekonomik nedenlerle finansal araçlara erişim sıkıntısı olan insanlar dahil milyarlarca insan için global bir ödeme sistemi geliştirme projesi olan Libra’yı kamuoyuna duyurması ABD ve Avrupa ülkeleri arasında tartışma konusu oldu ve hem kamu hem özel sektörde önemli bir etki uyandırdı ve tartışıldı.

Statista isimli istatistik şirketi verilerine göre Facebook’un aylık aktif kullanıcı sayısı 2020’nin ikinci çeyreği itibariyle 2.7 milyarı geçmiştir. Facebook’un, WhatsApp, Instagram ve Messenger uygulamaları ile toplam aktif kullanıcı sayısı 3.14 milyarı geçmiştir. 2019 yılı toplam geliri 70.7 milyar Dolar, net geliri 18.49 milyar Dolar olan Facebook’un marka değeri 79.8 milyar Dolar’dır.

Image for post
Aylık Aktif Facebook Kullanıcısı, Statista

Dünyanın en büyük sosyal ağı ve en değerli şirketlerinden biri olan, milyarlarca kullanıcıya sahip Facebook’un, Facebook, WhatsApp, Instagram ve Messenger uygulamalarına ekleyeceği blockchain tabanlı bir cüzdan uygulaması ile küresel anlamda milyarlarca kullanıcıya ulaşıp hem kriptoparaların küresel benimsenmesine edeceği hizmet, hem bu durumdan elde edeceği gelir hem de blockchain teknolojisinin sunduğu fırsatlar ile küresel bir ödeme sistemi geliştirmesinin devletler açısından siyasi ve ekonomik maliyeti devletlerin CBDC çıkarma sürecini hızlandırdı.

Libra projesinin kamuoyu ile paylaşılmasından sonra hem ABD hem Avrupa ülkeleri illegal faaliyetlerde kullanılması potansiyeli üzerinden ve bireylerin ekonomik özerkliklerini artırarak parasal egemenliklerine bir tehdit oluşturacağından hareketle Libra projesi hakkında olumsuz açıklamalarda bulundular ve Zuckerberg ABD kongresinde sorgulandı.

Zuckerberg, Libra’nın güvenlik altyapısına, karapara aklama, vergi kaçırma, terörizmin finansmanı gibi illegal işlemlerle mücadele için ne tür önlemler alınacağına dair ABD kongresinde ifade verdi. ABD Hükümeti’nden ve Kongre’den gelen sert eleştiriler üzerine Visa, Mastercard, eBay, PayPal gibi proje ortakları Libra projesinden ayrılma kararı aldı.

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği’nin yürütme organı Avrupa Konseyi’nin sıkı denetim, gözetim gibi stabil kriptopara birimleri ile ilgili sıkı düzenlemeler içeren bir taslak hazırladığı bilgisi kamuoyuna yansıdı. Bununla birlikte Almanya, Fransa gibi AB ülkeleri Libra dahil stabil kriptopara birimlerinin illegal işlemlerde kullanılması ve para politikalarını olumsuz etkilemesi gibi nedenlerle düzenleyici çerçeve oluşmadan ve işlemler etkin bir şekilde denetlenmeden AB sınırları içerisinde kullanımına izin verilmemesi dahil sert tedbirler istiyor.

COVID-19 Süreci

CBDC sürecini hızlandıran bir diğer önemli gelişme Covid-19 pandemi süreci oldu. Nakit para üzerinden virüs bulaşma tehlikesi ve insanların evlerinde kalmayı tercih etmesi gibi nedenlerle dijital ticaretin(e-ticaret) hızla artması neticesinde Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Legarde Covid-19 salgını ile dijital ödeme sistemlerinin yoğun olarak tercih edildiğine ve bu trendin salgın sonrasında da süreceğine referansla CBDC’nin artık gereklilik arz ettiğini ifade etti.

Covid-19 pandemisinin ekonomiye vereceği zararın anlaşılması ile birlikte Ocak 2020’de ABD’de Demokratlar tarafından gündeme getirilen Dijital Dolar uzun bir süre ABD kongresinde tartışıldı. CBDC’lerin Covid-19 sürecinde devletin bireylere ve şirketlere yapacağı sosyal yardımlarda hızlı ve güvenli bir seçenek olduğu, piyasa aktörlerinin küresel piyasalarda daha akışkan bir varlık istediği de CBDC’ler ile ilgili önemli tartışma başlıklarıydı.

Sonuç

Internet teknolojileri küreselleşme sürecini hızlandırdı ve dünyayı hiç olmadığı kadar birbirine bağladı. Blockchain teknolojileri ise internetin bilgiye, veriye yaptığı şeyi geleneksel finans sistemine yaptı ve sunduğu teknoloji altyapısı ile aracı kurumları ortadan kaldırarak coğrafi sınırların önemi olmaksızın değer aktarımı için alternatif bir finansal ekosistem sundu.

Bireyler kontrollerinin oldukça düşük olduğu ve yanlış ekonomi politikaları ile biriktirdikleri, kazandıkları paranın değerinin hızla devalüe olduğu bir ortamda arzı sınırlı, çok daha düşük ücretle esnek bir işlem ekosistemi sunan, izin gerektirmeyen ve kontrollerinin çok daha yüksek olduğu kriptoparaları tercih etmeye başladılar.

Covid-19 sürecinde parasal genişleme politikaları ve eksi faiz oranlarının gündeme gelmesi kriptoparaların ve blockchain tabanlı merkeziyetsiz finans uygulamalarının benimsenme ve kullanım oranını önemli ölçüde artırdı.

Bu ekosistem içerisinde stabil kriptoparalar ile platformlar arasında likidite sağlanması ve stabil kriptoparaların ve ekosistemin büyüme hızı devletleri bu durumun siyasi ve ekonomik maliyetleri üzerine düşünmeye sevk etti ve CBDC’ler önemli bir gündem maddesi haline geldi.

Yakın bir gelecekte devletlerin uluslararası rekabete dönüşecek CBDC çıkarma yarışına şahit olacağız. Bu durum kriptoparaların düzenlenmesi sürecini de hızlandıracaktır. Blockchain tabanlı CBDC’lerin ne ölçüde dağıtık ve esnek olacağına ve kriptopara ekosistemi açısından avantaj ve dezavantajlarına bir sonraki yazıda değineceğiz.

Bu yazı ilk olarak 21 Eylül 2020 tarihinde Blockchain Türkiye‘de yayımlanmıştır.

Share This