Zuckerbergin-Facebooku-Metaverse-Şirketi-Yapma-Planlari-ve-Metaverse-Uygulamalari

Zuckerberg’in Facebook’u Metaverse Şirketi Yapma Planları ve Metaverse Uygulamaları

Geçtiğimiz günlerde teknoloji odaklı yayınlar yapan ABD merkezli ünlü platform The Verge’de “Mark in The Metaverse” isimli bir podcast yayımlandı. Transkriptine de yer verilen podcast’in alt başlığı “neden sosyal ağ (Facebook) bir metaverse şirketi oluyor, Facebook CEO’sunun görüşleri” şeklindeydi. Son derece özgün bir konsept olan Metaverse konseptinin dünyanın en büyük sosyal ağlarından biri tarafından hayata geçirilmesi planı beni oldukça heyecanlandırdı.

The Verge’de yer alan başlık beni heyecanlandırmakla birlikte bu açıklamanın reklam amaçlı yapılan ya da klasik yeni bir girişim heyecanıyla yapılan ancak temelleri olmayan bir açıklama olup olmadığını anlamak için transkripti okumaya başladım.

Transkripti okudukça hem donanım tarafında hem yazılım tarafında birçok şeyin düşünüldüğünü, metaverse konseptinin potansiyelinin Zuckerberg tarafından oldukça iyi anlaşıldığını ve Facebook’u bir Metaverse şirketi yapma düşüncesinin arkasında kapsamlı bir strateji olduğunu gördüm.

Zuckerberg’in metaverse planlarına ve metaverse konseptinin önemine, potansiyeline geçmeden önce kısaca Facebook’un blokzincir teknolojisine ve kriptoparalara yönelik ilgisine ve metaverse konseptinin ne olduğuna değinmekte fayda var.

Facebook ve Blokzincir, Kriptoparalar

Facebook’un blokzincir teknolojisine ilgisine dair ilk veriler 2018 yılının ikinci yarısına kadar uzanıyor. Geçmişte PayPal’ın başkanlığını yapmış, sonrasında Facebook’a geçiş yapıp Facebook’a entegre anlık mesajlaşma uygulaması Messenger’da yöneticilik yapmış David Marcus’un öncülüğünde 2018 yılının ikinci yarısında Facebook’ta blokzincir teknolojileri ile ilgili yeni bir birim kurulduğu kamuoyuna yansıdı.

David Marcus başkanlığında kurulan birim tarafından Facebook kullanıcıları için blokzincir tabanlı dijital kimlik uygulamaları geliştirilmesi, Facebook kullanıcılarına verileri üzerinde daha fazla kontrol imkanı sunulması, kullanıcıların kişisel verilerinin gizliliğinin artırılması gibi çok sayıda inovatif konu üzerine çalışmalar yapılacağına dair bilgiler de kamuoyuna yansımıştı.

Yukarıda bahsedilen blokzincir ekibi tarafından, önce sosyal ağ içerisinde, uygulamalar üzerinde mikro ödemeler için kriptopara tabanlı bir ödeme sistemi geliştirildiğine dair bilgiler geldi sonrasında çok daha büyük bir planın parçası olarak küresel düzeyde finansal eşitsizlikler ile mücadele etmek ve finansal özgürlükleri, katılımı teşvik etmek için stabil kriptopara ekosistemi olarak Libra projesinin geliştirildiği duyuruldu.

Libra projesi, hem vizyonu itibari ile hem de Facebook gibi dev bir şirketin arkasında olması itibari ile son derece önemli bir projeydi. Kriptopara ekosistemi açısından da önemli sonuçları olacak bu proje düzenleyici uyarlar ve belirsizlikler nedeniyle hala hayata geçirilemedi. Diem olarak isim değişikliğine giden projenin, geçtiğimiz Ocak ayında hayata geçirileceği 2020 Aralık ayında duyurulmasına rağmen projenin mevcut durumu ile ilgili halihazırda bir güncelleme bulunmamaktadır.

1BxEJuJBUFXFsiHh Pkbfiw

Yukarıdaki verilerden anlaşılacağı üzere Facebook, blokzincir teknolojisinin ve kriptopara ekosisteminin potansiyelini erken bir dönemde keşfetmiş ve bu çerçevede önemli girişimlerde bulunmuş ilk büyük, kurumsal şirketlerden biridir. Bu yönüyle Facebook’un metaverse ilgisi şaşırtıcı olmamakla birlikte metaverse ve kriptopara ekosistemi açısından önemli sonuçları olabilecek bir gelişmedir.

Metaverse & Blokzincir, Kriptopara İlişkisi

Metaverse konsepti, yukarıda yer verilen Facebook’un blokzincir teknolojisi ve kriptopara ilgisi ile uyumlu bir konsepttir. Yeni bir gerçeklik katmanı olarak metaverse, hem blokzincir tabanlı merkeziyetsiz sosyal uygulamalar hem de bu uygulamalar ile entegre blokzincir tabanlı kripto varlıkların geliştirilmesi, ticareti açısından büyük bir potansiyele sahiptir.

1PDkKEwGQudyUUwBrvRqskw

İnternet, 1991 yılından itibaren yaygın bir şekilde hayatımıza girdi ve hayatımızı tüm yönleri ile derinden etkiledi. Sosyal, siyasi ve ekonomik kurumlarımızı dönüştürdü. Bugün önemli ölçüde dijitalleşmiş bir toplumuz ve birer internet vatandaşlarıyız. İnternet üzerinde sosyalleşiyor, kamuoyu oluşturuyor, örgütleniyor ve temel birçok ihtiyacımızı internet aracılığıyla karşılıyoruz. Halihazırda bulunduğumuz dijitalleşme düzeyi metaverse konseptine evrimleşmeye oldukça müsait ve bu geçişin çok hızlı olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla metaverse konsepti büyük bir potansiyel taşıyor. Peki metaverse nedir?

Sanal evrenler olarak nitelendirebileceğimiz metaverse bir sanal gerçeklik katmanıdır. Metaverse, önümüzdeki yıllarda reel dünyanın gerçekliğiyle yarışacak yeni bir gerçeklik katmanına karşılık gelmektedir. Artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, 3D, oyunlaştırma teknolojileri ile farklı amaçlar için geliştirilmiş uygulamalara, sanal ortamlara, uygun donanımlarla bireylerin bu sanal ortamlara erişerek bu ortamlarda etkileşime geçtiği sanal gerçeklik uzaylarına, metaverse diyoruz.

Blokzincir teknolojisi, metaverse konseptinde oldukça önemli bir katmana karşılık geliyor. Topluluk tarafından sahip olunan, yönetilen, açık kaynak metaverse uzaylarının geliştirilmesinde, bu uzaylarda sahiplik, mülkiyet kayıtlarının oluşturulmasında, tutulmasında ve ödemelerde blokzincir altyapısı ve kriptoparaların önemli bir yeri olacak. Dolayısıyla metaverse başlı başına büyük bir potansiyele sahip olmakla birlikte blokzincir ve kriptopara ekosistemi açısından da taşıdığı potansiyel oldukça güçlüdür. Metaverse’ler çok uzun olmayan bir vadede blokzincir ve kriptopara, kripto varlık tarafında trilyonlarda dolarlık bir pazarı, ekonomiyi teşvik edebilir.

Facebook & Metaverse

Facebook, Messenger, WhatsApp ve Instagram uygulamaları ile birlikte milyarlarca kullanıcıya hitap eden ve aylık aktif kullanıcı sayısı en fazla olan sosyal ağdır. Bu yönüyle Facebook’un bir metaverse şirketine dönüşme planını hem metaverse konsepti açısından hem de blokzincir ekosistemi ve kriptoparalar açısından ciddiye almakta yarar var. Peki Facebook bu konuda ne kadar ciddi ve nasıl bir metaverse’e dönüşmeyi planlıyor? Bu sorunun cavabını yukarıda belirtilen The Verge podcastinde bulabiliriz.

Zuckerberg, metaverse’in yalnızca sanal gerçeklik uygulaması olarak algılanmaması gerektiği ve bu konsepte sadece oyun perspektifinden yaklaşılmaması gerektiğini vurguluyor. Zuckerberg burada birbiri ile senkronize sosyal platformlar aracılığı ile yeni bir etkileşim katmanı olarak geliştiriciler, içerik üreticiler ve pazar yerleri için metaverse’ler inşa edilebileceğine ve bu noktada önemli fırsatlar oluşacağına değiniyor.

Zuckerberg’in dediği gibi metaverse’ler üzerinde oldukça farklı iş modelleri geliştirilebilir; çevrimiçi pazar yerleri, birbirinden farklı sosyal etkileşim ağları, farklı oyunlaştırma konseptleri vs.

Zuckerberg bir metaverse inşa etmenin yıllar alacağının farkında olarak donanım ve yazılım gereksinimlerine dair de görüşlerini paylaşıyor. Zuckerberg, bir metaverse geliştirme süreci çerçevesinde Facebook’un donanım ürünlerine bağlı sunacağı hizmetler ile ilişkili düzenleyici zorluklar ile karşılaşabileceği ve Instagram ve WhatsApp gibi farklı ağlarla bütünlüğünün gelecekte problemli hale geleceğine değiniyor.

Zuckerberg’in açıklamalarında metaverse konsepti ile ilişkili dikkatimi çeken önemli bir husus Zuckerberg’in metaverse’in teorik (özellikle sosyolojik ve psikolojik açılardan) ve maddi açıdan potansiyelinin ciddi anlamda farkında olduğuydu. Zuckerberg, metaverse’in sanatçılar ve içerik üreticiler için sınırsız imkanlar sunarken eğitim ve eğlence imkanlarının sınırlı olduğu bölgelerde yaşayan bireyler ve şehirden uzaklaşmak isteyen ya da uzakta çalışan bireyler için muazzam fırsatlar sunacağını ifade ediyor. Burada veciz bir ifade kullanıyor ve metaverse konseptinin bir ışınlanma cihazından sonraki en iyi şey olabileceğini ifade ediyor.

Zuckerberg, uzun uzun metaverse konseptine dair birçok şeyin orta okuldan bu yana düşündüğü şeyler olduğunu ve metaverse konseptinin bireylere sunacağı sınırsız deneyimler itibariyle kendisini heyecanlandırdığını ve metaverse ile ilişkili gelişmelerin hem interneti, hem teknoloji endüstrisini dönüştürürken metaverse’lerin kalıcı, birbiri ile ve gerçek dünya ile senkronize ortamlar olarak geleceğin teknolojileri olduğunu tekraren vurguluyor.

Sonuç

Sanal gerçeklik gözlüğünüzü takıp uzaktaki bir arkadaşınızla, sevgilinizle, ailenizle olmak istediğiniz, hayallerinizdeki masalsı bir ülkede birçok şeyi yapabildiğinizi düşünün. İnternet üzerine tanıştığınız biri ile dans edebildiğinizi, iş toplantınızı diğer iş arkadaşlarınızla güzel bir ormanın içinde güzel bir gölün kenarında yapabildiğinizi hayal edin. Market ve diğer alışverişlerinizi, ilgili marketin metaverse uygulaması aracılığıyla gezerek yapabildiğinizi, çok sıkıldığınız bir anda ruh halinize uygun bir metaverse de vakit geçirebildiğinizi, çeşitli aktiviteler yapabildiğinizi hayal edin. En sevdiğiniz oyunları artırılmış gerçeklik ile oldukça heyacanlı bir şekilde bir metaverse üzerinde oynadığınızı düşünün.

Yukarıda sayılan ve sayılmayan çok sayıda aktiviteyi metaverse’ler aracılığıyla gerçekleştirebileceksiniz. Hatta bu metaverse’leri birbiri ile entegre kullanabileceksiniz.

Halihazırda son derece dijitalleşmiş ve her geçen gün daha da dijitalleşen, dijital bağımlılıkları artan bir toplum olarak çok uzak olmayan bir gelecekte birçok insanın metaverse’lerde reel dünyadan daha mutlu olacağını ve daha çok bu evrenlerde yaşamak isteyeceği öngörüsünde bulunmak hiç zor değil. Son derece ilginç bir teknolojik deneyimin eşiğindeyiz.

Bu deneyimle birlikte reel gerçeklik ile sanal gerçeklik arasındaki sınırın önemli ölçüde belirsizleşeceği de açıktır. Hatta yukarıda da ifade edildiği üzere metaverse’ler yeni bir gerçeklik katmanı olarak hayatlarımıza dahil olacak.

Metaverse’lerde sahiplik, mülkiyet kayıtları, dijital kimlikler, yönetişim, ödeme aracı ve finansal anlamda sunulacak ya da işlem görecek her bir ürün için metaverse konsepti ile uyumlu olarak blokzincir altyapısının ve kriptoparaların, kripto varlıkların (NFT’ler) kullanılacağını düşünürsek neden blokzincir teknolojilerine ve kriptoparalara bakan yönüyle metaverse konseptinin trilyonlarca dolarlık bir pazar potansiyeli taşıdığı daha iyi anlaşılır.

Krista Kim tarafından tasarlanan, sanal gerçeklik ile deneyimlenen ve ismi Mars Evi olarak geçen sanal ev, geçtiğimiz aylarda NFT formunda 500 bin Dolar’a satıldı. Bu gelişme metaverse’lerde inşa edilen sanal yapıların ve diğer dijital ve gerçek dünya varlıklarının, haklarının NFT formunda satılması ile oluşacak büyük pazarın çok küçük bir örneği niteliğindedir.

Önce Libra sonra Diem projesi ile blokzincir ve kriptopara ekosistemine olan ilgisi ve bu ekosistemin potansiyeline dair farkındalığı ile öne çıkan Facebook şirketi ve kurucusu Zuckerberg, metaverse konseptinin de potansiyelinin oldukça farkında görünüyor. Facebook’un bu konuda ne tür adımlar atacağını, bu projenin de Diem’e benzeyip benzemeyeceğini önümüzdeki günlerde görme fırsatımız olacak.

Bu yazı ilk olarak 04/08/2021 tarihinde BTCHaber‘de yayımlanmıştır.

Share This